Ahmet Kekeç'ten bomba Yılmaz Özdil yazısı! Yılmaz Özdil'den keriz silkeleme dersleri

Yılmaz Özdil Bodrum'daki evi hakkında çıkan skandal haberler sonrasında, eleştiri oklarının hedefi oldu. Akşam Gazetesi yazarı Ahmet Kekeç, arazisini usulsüz bir şekilde deniz kenarına kaydıran ve evine izinsiz eklemeler yapan Özdil hakkında 'TC Yılmaz'dan keriz silkeleme dersleri' başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Atatürk'ü istismar ederek milyonlarca lira kazanan Sözcü yazarı Yılmaz Özdil'in, Bodrum'da satın aldığı villasına ilişkin skandal haberlerin ortaya çıkmasıyla birlikte, eleştiriler çığ gibi büyüyor. 

Akşam yazarı Ahmet Kekeç, villa arazisini büyültmek ve deniz kenarına taşımak maksadıyla bütün yolsuzluk ve usulsüzlük yollarına başvuran Yılmaz Özdil ile ilgili bir yazı kaleme aldı.

'TC Yılmaz'dan keriz silkeleme dersleri' başlıklı yazısında Özdil'in Atatürk'ü nasıl istismar ettiğine değinen Kekeç'in Canan Kfatancıoğlu hatırlatması da gündem oldu.

İşte Ahmet Kekeç'in o yazısı:

Önce, özel (!) bir “Atatürk” kitabı yazıp parsayı topladı.

Kitabın özelliği şuymuş:

Bazı anekdotları ilk kez okuyacakmışız.

Baktık... Öyle “ilk kez” parantezine alacağımız bir anekdot ya da tespit bulamadık.

Ezberlenmiş “hatıralar”, anlatıla anlatıla suyu çıkmış bilgiler.

Haa... Atatürk leblebiyi havaya atıp ağzıyla tutarmış. Farklı olarak bu “faydalı” bilgi vardı.

Bir de Sultan Abdülhamit anekdotu...

Mustafa Kemal Atatürk sadece Türklerin değil, bütün dünyanın hayranlığını kazanmış... Sultan Abdülhamit bile dayanamamış, hatıra kitabında uzunca bir “Atatürk övgüsü” yazmış.

Şimdi burada duralım...

Bu Yılmaz Özdil, dünyanın en cahil adamı...

Sultan Abdülhamit hatıralarını yazmadı. Yıllar sonra, güya bir gazeteci tarafında ortaya çıkarılan “Sultan Abdülhamit’in Hatıra Defteri” isimli kitap ise, şair ve yazar Süleyman Nazif’e aittir.

Keşke Sultan Abdülhamit tarafından da övülmüş olsaydı ama kitaptaki Atatürk övgüsü ne yazık ki sahte...

Bir, TC Yılmaz Özdil Atatürk’ü tanımıyor...

İki, Süleyman Nazif’ten haberi yok.

Üç, Sultan Abdülhamit’i bilmiyor.

Dört, bilmediğini de bilmiyor... Ama müşteri tokatlamakta oldukça mahir...

...

Madem Çiftlikbank tosununa dava açılıyor. 20 TL’lik kitabı 2.500 TL’ye kakalayan Yılmaz Özdil ve yayıncısına da “saf duyguları sömürmekten” dava açılmalıdır.

Peki, TC Yılmaz burada durdu mu?

Durmadı.

Parayı bastırıp Bodrum’da bir arsa aldı ve üzerine bugünkü değeri 45 milyon lira olan bir villa kondurdu.

Helal hoş olsun.

Meşru çerçevede, vergisini ödeyerek aldıysa sorun yok. İsterse 100 milyonluk villada otursun.

Bana ne, size ne, kime ne?

Fakat müşteri tokatlamayı huy edinmiş TC Yılmaz’ımızın satın aldığı araziye ev kondurulamıyor. Çünkü burası “ticari arazi...”

Peki ne yapıyor TC Yılmaz’mız?

Bodrum Belediyesi’nde işi çözüyor.

Daha sonra “beklenmedik” bir şey oluyor... İmarda tepede görünen villa ufak afak yürüyor ve denize sıfır hale geliyor...

Fatih Sultan Mehmet gemileri yürütmüştü.

Bu villa yürütüyor.

Bu “yürüme” ve “yürütme” olayı sırasında ortada bir para döndü mü?

Daha doğrusu kim kimi tokatladı?

Bilmiyoruz.

Şimdi Canan Kaftancıoğlu’ndan Bodrum’a “röntgenci” gönderip işin aslını ortaya çıkarmasını bekliyoruz.

Yazının tamamını okumak için tıklayın