Ali Erbaş'tan kendisine yöneltilen eleştirilere cevap! Beddua krizi hakkında ne söyledi?

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Ayasofya-i Kebir Camii'nde irad ettiği hutbede kullandığı ifadeler sebebiyle kendisine yöneltilen asılsız eleştirilere yanıt verdi.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Sabah Gazetesi'ne önemli açıklamalarda bulundu. Yıllar sonra Ayasofya-i Kebir Camii'nde ilk hutbeyi okuyan Erbaş kendisine yöneltilen haksız eleştirilere tepki gösterdi.

İşte Erbaş'ın açıklamalarından dikkat çeken bölümler:

''SÖZLERİM KASITLI OLARAK BAĞLAMINDAN KOPARILDI''

- Bazı çevrelerin Ayasofya hutbenizden bir "beddua krizi" çıkarmaya çalıştıklarını görüyoruz. Bu eleştirilere ne söylemek istersiniz?

''Öncelikle, okuduğum Cuma hutbesindeki 'vakıf hukukuna sahip çıkma ve koruma' amaçlı bir ifadenin tamamen çarpıtılarak ve bağlamı dışına çıkarılarak gündeme getirilmesinden derin bir üzüntü duyduğumu belirtmeliyim. Söz konusu Cuma hutbesinde, yüce dinimiz İslam'da vakfın önemine, vakıf ahlakı ve hukukunun korunmasının gereğine atıfta bulunulmuştur.

Zira İslam'ın ilkelerini ve değerlerini açıklamak ve hatırlatmak, Diyanet İşleri Başkanlığımızın varlık sebebi ve anayasal görevidir. Nitekim bugün Balkan coğrafyasında ve dünyanın pek çok yerinde medeniyetimize ait ecdat emaneti binlerce vakıf malı yok edilmiştir. Bunların talan edildiğini ve amacı dışında kullanıldığını üzülerek müşahede etmekteyiz.

Bu minvalde ülkemizdeki vakıf mallarımızdan da kaybolanların olup olmadığı, amacına uygun olarak kullanılmayanların bulunup bulunmadığı hususu dikkatle takip edilmelidir.''

''İYİ NİYET TAŞIMAYAN MAKSATLI BİR ÇARPITMA''

-Oradaki beddua vurgusunu biraz açar mısınız?

''Hutbemizde de geniş zaman formuyla, her vakfiyenin sonunda yer alan genel bir ilkeye işaret etmek istedik. Dolayısıyla söz konusu ifadenin bağlamından koparılıp niyet ve kastın dışında yeniden anlamlandırılarak tefrika sebebi yapılması, iyi niyet taşımayan maksatlı bir çarpıtmadır. Ayrıca, daha önce de söylediğim gibi, bizim inancımızda aslolan vefat edenlerin ardından dua etmektir. Biz de çeşitli vesilelerle bunu yapmaya çalışıyoruz.''

''HER VESİLEYLE ATATÜRK'Ü, ŞEHİT VE GAZİLERİMİZİ RAHMETLE ANMAKTAYIZ''

-"Atatürk'ten hiç bahsetmiyor" şeklindeki eleştirilere ne söylemek istersiniz?

''Diyanet İşleri Başkanlığımız, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu bir teşkilattır. Anayasa ve yasalarda belirtilen görevlerini yerine getirmektedir. 18 Mart Çanakkale programlarından Cumhuriyetimizin kuruluş yıldönümü etkinliklerine, istiklal mücadelemizin önemli günlerinden milli bayramlarımıza, her vesileyle başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehit ve gazilerimizi, saygı, rahmet ve şükranla anmaktayız.

Yayınladığımız eserler, aylık dergiler, çocuk yayınları ve Diyanet TV ve radyo programlarımızla, onları hayırla yad etmekte ve özellikle nesillerimize en güzel şekilde tanıtmaya gayret etmekteyiz. Söz konusu açıklamalarımız, program ve etkinliklerimiz web sayfalarımızda mevcuttur ve tüm kamuoyuna açıktır.

Hal böyleyken Başkanlığımızı ve onun güzide mensuplarını, Cumhuriyetimizin değerleri ve öncüleri ile ilgili hassasiyet taşımamakla itham etmek vahim bir hata, üzücü bir tutum, büyük bir haksızlık ve izah etmekte zorlandığımız bir istismardır. Bu tür zorlama yorumlar ve yanlış anlamlandırmalar, milli birlik ve beraberliğimize zarar vermektedir.''