Bakan Bekir Pakdemirli açıkladı! Çiftçilerimize tazminat ödenecek
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, ’Dijital Tarım Pazarı (DİTAP) ve Atıl Tarım Arazileri Değerlendirme Toplantısı’nda çarpıcı açıklamalar yaptı..
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, ’Dijital Tarım Pazarı (DİTAP) ve Atıl Tarım Arazileri Değerlendirme Toplantısı’nda il ve ilçe tarım ve orman müdürleri ile video konferans yöntemiyle bir araya geldi.
Bakan Pakdemirli gerçekleştirdiği konuşmada, pandemi sürecinin tüm dünyada hayatı durdurduğunu ama tarımın bir an bile durmaması için online toplantılar ile sürekli bir araya gelerek istişarelerde bulunduklarını ifade etti.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, “Bu yıl içinde meydana gelen doğal afetlerde, 57 ilde 163 bin 850 üreticiye ait 4 milyon dekarın üzerinde tarımsal alan etkilendi. Bu kapsamda; tarım sigortası poliçesi olan çiftçilerimize TARSİM tarafından 780 milyon lira hasar tazminatı ödenecek” dedi.
Covid-19 virüsünün Türkiye’de görüldüğü ilk tarihten bu yana
büyük bir gayret ve fedakârlıkla çalıştıklarını vurgulayan Bakan
Pakdemirli, “Hamd olsun yeni normallere geçen haftadan itibaren
geçmiş bulunuyoruz. Ancak işlerimiz ve mesuliyetlerimiz, katlanarak
devam ediyor. Zira malum, yaz aylarındayız; orman yangınları
dolayısıyla bir gözümüz de ormanlarımızda. Hasat sezonuna girdik;
aklımız-fikrimiz, tarlalarımızda, bahçelerimizde. Yıl içerisinde
hareketliliğin en yoğun olduğu dönemdeyiz. Bu dönemi üretimi
aksatmayacak şekilde yönetmemiz, her zamankinden daha büyük bir
önem taşımaktadır” diye konuştu.
Üretimin faydasını tüm yıla yaymanın ayrıca önemli olduğunun altını
çizen Pakdemirli, “Sık sık dile getirdiğim gibi; gıdanın güvenliği,
tedariki, kayıp ve israfı gibi meseleler bu süreçte bütün dünyada
çok daha önemli hale geldi. Bunun için de lisanslı depoculuk
marifetiyle ambarlarımızı dolu tutmamız gerektiğini ısrarla gündeme
getiriyorum” dedi.
“Projelerimizle 2 yılda önemli işlere imza
attık”
Bu süreçte her çalışmalarına milleti dâhil etmek için, 150 bin
kişilik Tarım ve Orman Bakanlığı ailesini sosyal ve dijital
imkânlarla daha çok buluşturmaya önem verdiklerini belirten
Pakdemirli, yaptıkları çalışmaları anımsatarak, “Geleceğe Nefes
Seferberliği, Tarım-Orman Şûrası, DİTAP, Tarım-Orman Akademisi,
Gıdanı Koru Kampanyası ve bunlarla birlikte Artan Proje
Desteklerimiz, Yeni Hibe ve Teşviklerimiz, Gençlerimize ve
Kadınlarımıza Girişimciliklerinde Pozitif Ayrımcılık gibi
projelerimizle 2 yılda hep birlikte önemli işlere imza attık. Sayın
Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ve himayelerinde Bakanlığımızın ve
ülkemizin mega projelerini hizmete aldık. Elbette bunca iddialı iş,
bu kadar büyük yatırım tek başına olmaz. Gecesini gündüzüne katan,
dar günde, zor günde, her daim, üretenin, ekenin, biçenin yanında
olan, yol arkadaşlarım olarak her birinizin; kurdelesini kestiğimiz
her açılışta büyük emeğiniz, iziniz ve imzanız var” şeklinde
konuştu.
Yeni güç kaynağının çok az kişinin elinde olan para değil, çoğu
insanın elinde olan bilgi olduğunu ifade eden Bakan Pakdemirli, 29
Nisan’da ulusal lansmanını gerçekleştirdikleri Dijital Tarım
Pazarı’nın önemini burada bir kez daha vurgulamak istediğini
söyledi.
DİTAP ile tüketici, kaliteli ürünü uygun fiyata
alacak
DİTAP ile üreticinin ürünü değer fiyattan satacağını, tüketicinin
ise kaliteli ürünü uygun fiyata alacağını vurgulayan Pakdemirli, bu
noktada DİTAP’ın, Türkiye’deki tarım sektöründeki birçok soruna
çözüm alt yapısı oluşturacak tarihi bir reform niteliğinde olduğunu
kaydetti. DİTAP’ın sunacağı çözümleri aktaran Pakdemirli, “DİTAP,
2023’te, Cumhuriyetimizin 100. yılında, yapısal sorunların
çözülmesini ve 21. yüzyılın dijital dünyasında rekabet gücünün en
üst seviyeye çıkarılmasını sağlayacaktır. Bu doğrultuda tarım
sektörümüzde yer alan üreticileri, birlikleri, sanayicileri,
bankaları ve diğer tüm paydaşları DİTAP platformu üzerinde bir
araya getirerek, online bir pazarlama fırsatı ve büyük bir sinerji
oluşturuyoruz. Diğer taraftan DİTAP ile üretici örgütlerimizi
güçlendirerek, pazarlama kabiliyetlerini artırmaya çalışıyoruz.
Dolayısıyla DİTAP sayesinde; üreticimizin ürününü değer fiyattan
satıp kazancını artırmasına, tüketicimizin de kaliteli ürünü daha
uygun fiyatlara almasına olanak sağlıyoruz. Tabi üreticimizin
ürününü değer fiyattan pazarlayabilmesini sağlarken, sanayicimizin
de uygun fiyatta hammaddeye ulaşmasına imkân veriyoruz” ifadelerini
kullandı.
Projenin merkezinde çiftçiler var
Bu projenin de merkezinde çiftçilerin ve üreticilerin bulunduğunu
belirten Bakan Pakdemirli, “Yani bu reformun öznesi, çiftçimizdir.
Dolayısıyla bu hususların çiftçilerimize çok iyi anlatılması
gerekmektedir. Çünkü insan bilmediğinden korkar, bildiğini sever.
Çiftçilerimize, bu sistemin hiçbir götürüsü olmadığını, aksine daha
çok getirisi olduğunu çok çok iyi anlatmamız gerekiyor” dedi.
Tarımsal hava tahmini uygulaması DİTAP sistemine adapte edildi
Meteoroloji Genel Müdürlüğü internet sayfasında yayınlanmakta olan
“Tarımsal Hava Tahmini” uygulamasının da DİTAP sistemine adapte
edildiğini açıklayan Pakdemirli,“Hatırlarsanız 2020’nin tarımda
dijitalleşme yılı olacağını söylemiştik. DİTAP, bu hedef
doğrultusunda gerçekleştirilen önemli bir reformdur. Bu sistemin
arzu ettiğimiz şekilde başarılı olabilmesini sağlamanın birinci
koşulu; üreticilerimizin sisteme kaydolmasını sağlamak. Bu
çalışmalarının ülkemizin her köşesinde yaygınlaştırılması ve
artırılarak devam ettirilmesi, sistemin verimliliği adına büyük
önem arz ediyor. Bu konuda, özellikle il ve ilçelerinizdeki üretici
ve sanayicilerinizin sisteme hızla kaydedilmesi sizlerden öncelikli
beklentimizdir. Benim de şahsen büyük önem verdiğim bu projenin
başarıya ulaşabilmesi için sizlerden daha fazla gayret bekliyorum.
Bu kapsamda tanıtım için ihtiyaç duyulabilecek bilgi, belge,
doküman vesaire her türlü destek merkez teşkilatımız tarafından
sağlanmakta ve bundan sonra da sağlanacaktır. Ortaya koyduğumuz bu
değerli projenin geliştirilebilmesi adına sisteme yönelik geri
bildirimlere de çok önem veriyoruz. Bu kapsamda sisteme yönelik
gerçekleştirdiğiniz katkılar ve değerlendirmeler için teşekkür
ederim” şeklinde konuştu.
“Yaklaşık 3 milyon hektar atıl tarım arazisinin arazilerin
2 milyon hektarı üretime kazandırılabilir”
Türkiye’de ekilmeyen bir karış toprak bile bırakmamak adına atıl
durumdaki hazine arazileri için önemli bir çalışma başlattıklarının
da altını çizen Pakdemirli, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile
koordineli çalışarak, pilot uygulama olarak atıl durumdaki hazine
arazilerinin 14 bin dekarını, tarımsal üretime kazandırıyoruz. İlk
tespitlerimize göre; 23,2 milyon hektar tarım arazisi olan
ülkemizde, yaklaşık 3 milyon hektar atıl tarım arazisi bulunmakta
olup, bu arazilerin 2 milyon hektar alanı üretime
kazandırılabilecek durumda. Ancak arazilerin; küçük, çok parçalı
olması, mülkiyet sorunlarının bulunması, göç, yaşlı nüfus, sınır
anlaşmazlıkları, kan davaları ve terör gibi nedenlerden dolayı atıl
kalması nedeniyle maalesef yıllık yaklaşık 14 milyar liralık kayba
yol açıyor. İşte hepimizin el ele verip bu kaybın önüne geçmesi
lazım” değerlendirmesinde bulundu.
“Tarım arazilerine izinsiz yapılan hobi bahçeleri üretimi
olumsuz etkiliyor”
“Özellikle ilçelerimizdeki atıl tarım arazilerinin belirlenmesi,
belirlenen bu arazilerin üretim yapmak isteyenlere kiralanması için
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri ile iş birliği halinde
gerekirse tarla tarla ilçenizi tarayarak, tarımsal üretime uygun
atıl durumdaki hazine arazilerinin tespitini yapmanızı ve üretime
kazandırmanızı bekliyorum” diyen Bakan Pakdemirli, “Ayrıca
hepimizin şahit olduğu gibi; son zamanlarda tarım arazilerine
izinsiz birçok hobi bahçesi yapılmakta, bu yapılar da tarımsal
üretimi olumsuz etkilemektedir. Bildiğiniz üzere ilçelerdeki bu tür
yapıların bir durum tespitini yapmanızı ve Bakanlığa bir
değerlendirmeyle birlikte iletmenizi sizlerden daha önce de
istemiştim. Bu konuyla alakalı yasa teklifimiz de şu an Meclis’te”
diye konuştu.
“Görevimiz sadece yetiştiricilik aşaması ile sınırlı
değil”
Dikkat edilmesi gereken bazı hususların da altını çizen Bakan
Pakdemirli, “Tohumun doğru seçimi, gübrelemenin ve ilaçlamanın
doğru yapılması, üretimin tekniğine uygun yürütülmesi çok önemli ve
bu aşamada çiftçilerimizin her zaman yanında olmalısınız. Çünkü
bizim görevimiz sadece yetiştiricilik aşaması ile sınırlı değil.
Ürünün pazara ulaşmasını müteakip, güvenilir bir şekilde
tüketicilere ulaşmasına kadar sorumluluğumuzun olduğunu unutmayın.
Bu nedenle il ve ilçe müdürlüklerimiz, faaliyet alanındaki tüm
verileri masa başında değil, bizzat alanda tespitler yaparak,
çiftçilerle bire bir görüşerek, gerekirse dron, uydu görüntüsü vb.
teknolojileri kullanarak tespit etmelidir. Hayvancılığımız
açısından büyük önem arz eden çayır meralarımızın tespiti, tahditi
ve tahsisini tüm illerimizde tamamlayarak ivedilikle ıslah
projelerini başlatmalıyız. Hiçbir ilimizde ve ilçemizde tespit
edilmedik mera kalmasın” ifadelerini kullandı.
Narenciye’de aşırı sıcak zararları TARSİM kapsamına
alınacak
Tarımsal üretimde doğal afetlere karşı TARSİM’in çiftçilerin önemli
bir güvencesi olduğunu da ifade eden Bakan Pakdemirli, “Bu
yıl içinde meydana gelen doğal afetlerde, 57 ilde 163 bin 850
üreticiye ait 4 milyon dekarın üzerinde tarımsal alan doğal
afetlerden etkilendi. Bu kapsamda; Tarım sigortası poliçesi olan
çiftçilerimize TARSİM tarafından 780 milyon lira hasar tazminatı
ödenecek” dedi. Çiftçilerin, TARSİM kapsamında olmayan
afetlerle ilgili olarak da İl veya ilçe Tarım ve Orman
Müdürlüklerinin hasar tespit çalışmalarının ardından, Valiliklerin
Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığından İl Acil Destek Ödeneği
talep edebileceklerini söyleyen Pakdemirli, “Ayrıca ülkemizde uzun
yıllardır ilk kez turunçgilleri olumsuz etkileyen aşırı sıcak
zararı yaşandı. Aşırı sıcak zararı tarım sigortaları kapsamında
bulunmuyor. Bu konuda gelen talepleri dikkate alarak önümüzdeki yıl
itibariyle narenciyede sıcaklık zararının TARSİM kapsamına alınması
için bilimsel bir çalışma başlattık” açıklamasında bulundu.