Son zamanlardaki terör saldırıları ne anlama geliyor?
Türkiye'nin etrafında yaşanan terör saldırıları ve olaylarla ilgili Taha Dağlı, çok çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'nin etrafında yaşanan terör saldırıları ve olaylarla ilgili Taha Dağlı, çok çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
İşte çok konuşulan köşe yazısı:
Son günlerde bombardıman ve terör saldırılarının ardı arkası kesilmiyor. Adresler, failler ve saldırıların yöntemleri farklı olsa da öyle ortak unsurlar var ki, dikkat kesilmemek, elde değil.
Dikkat çekici ortak unsurlar göze çarpıyor.
23 Ekim’de Suriye’de bir saldırı gerçekleştirildi.
Yer, Türkiye’nin 2016’da terörden arındırdığı Fırat Kalkanı
bölgesindeki Cerablus kentiydi.
Fırat Kalkanı bölgesinde sık sık patlama olur, saldırı olur ama bu kez yöntem değişikti.
Yakıt tankerlerinin bulunduğu bir alana iki füze atıldı.
Hem de balistik füze.
Fail, Rusya’ydı.
Çünkü bu füzeler bölgede bir tek onların envanterinde
bulunuyordu.
Rus füzelerinin ya Akdeniz’den ya da Himeymim’deki Rus askeri
üssünden fırlatıldıkları söylendi.
26 Ekim’de yine Suriye’de saldırı oldu.
Muhaliflerin kontrolündeki İdlib vuruldu.
Rus savaş uçakları Suriye Milli Ordusuna bağlı bir grubun kampını
bombaladı, 80 civarında Suriyeli asker hayatını kaybetti.
3 günde Suriye’de, Türkiye sınırına yakın ve Türkiye’yi alakadar
eden iki noktada iki Rus saldırısı oldu.
Ruslar acaba Türkiye’nin Kafkasya’daki varlığından duydukları
rahatsızlığı bu şekilde mi dile getiriyorlardı?
Bu soru direkt akla gelebiliyor çünkü Ruslar bunu daha önce
yapmışlardı.
Türkiye’nin Libya’daki varlığından tedirgin oldukları geçtiğimiz
Şubat ayında, İdlib’te Türk askerini hedef alan rejim
saldırılarında da Rusya’nın parmağını konuşmuştuk.
26 Ekim’in diğer iki saldırısına bakalım.
Bunlar terör saldırılarıydı.
Adreslerden biri Suriye’nin Afrin kenti diğeri Hatay’dı.
PKK terör örgütü Afrin’de 2 sivili katletti.
Hatay’da ise kalkıştıkları terör saldırısında kendileri imha
oldular.
PKK saldırılarının da bir şifresi var.
Türkiye son günlerde kimlerle en çok gerilim yaşamış, onlara
bakalım.
Biri ABD.
Öyle ki ABD büyükelçiliği Cuma günü terör uyarısı yaptı, tüm
temsilciliklerini kapattı.
Diğer gerilim yaşadığımız ülke Fransa.
Hazreti Peygambere ve İslamiyet’e yönelik Fransız saldırılarının
karşısında duran Türkiye, Fransız mallarını boykot kararı aldı.
Boykot’un adı bile ekonomileri pamuk ipliğine bağlı Fransa’nın fena
halde canının sıkılmasına, yetti.
ABD ile Fransa’nın ortak yönleri sadece Türkiye ile son günlerde
gerilime giren iki ülke olmaları değil.
Aynı zamanda her ikisi de Suriye’deki PKK-PYD terör örgütünün
destekçileri.
Cerablus, İdlib, Afrin ve Hatay; bunlar Türkiye’yi yakından
ilgilendiren saldırılardı.
Bir de biraz daha uzak bir coğrafyada çok kanlı bir saldırı
oldu.
Pakistan’ın Peşaver kentinde.
Hem de bir medresede.
Çocuklar, kuranı kerim dersindeyken, bomba patlatıldı, medrese kan
gölüne döndü, en az 7 kişi can verdi, 80 kişi yaralandı.
Türkiye’nin Ermenistan karşısında Azerbaycan’a verdiği
destek Rusya’yı da ABD’yi de rahatsız ediyor.
Azerbaycan’a Türkiye dışında destek veren bir ülke daha var o da
Pakistan.
Bunu Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev de söyledi, “iki
destekçimiz var biri Türkiye, diğeri Pakistan” dedi.
Fransa’nın İslamiyet’e yönelik saldırılarının karşısında dimdik duran iki ülke, yine Türkiye ve Pakistan.
Pakistan’ın Türkiye ile çok yakın bir ilişkisi var.
Bunu kenara koyup, Pakistan’ın bölgesel rolüne bakalım.
Türkiye’nin gerilim yaşadığı ABD’nin Pakistan’a karşı olan
tutumu çok sert.
Pakistan’ın bilhassa Çin’le yakınlık kurmasına tepkililer.
Bu denklemin karşısına Hindistan’ı koyuyorlar.
Peşaver’de medresede bombanın patladığı sırada ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile ABD Savunma Bakanı Mark Esper’in, Keşmir konusunda Pakistan’ın kanlı bıçaklı olduğu Hindistan’da resmi ziyaret gerçekleştiriyor olduklarını da es geçmeyelim.