Süleyman Özışık yazdı! "Ülkeyi eyaletlere bölelim" diyen CHP’li
Türkiye Gazetesi yazarı ve Nethaber Genel Müdürü Süleyman Özışık Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde resmî olarak CHP'yi temsil eden Armağan Öztürk hakkında bir yazı kaleme aldı.
Yerküre üzerinde yer alan hemen hemen bütün kurumların bir ya da
birden fazla danışmanı mevcut. Bu kurumların içinde siyasi partiler
ve liderler de vardır.
Peki bu danışmanlar ne işe yarar diye merak ediyor
olabilirsiniz.
Şöyle anlatayım:
Bir kuruluşta, kurumda bir iş, bir konu üzerinde düşüncesine,
bilgisine, yol göstericiliğine, uzmanlığına başvurulan, kendisine
danışılan görevli kimsedir danışman...
Bugün size bir danışmandan bahsedeceğim.
Bu danışman Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde resmî olarak
CHP'yi temsil ediyor.
Adı Armağan Öztürk...
CHP, Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında Armağan Öztürk
isimli bu danışmanın bilgisine, yol göstericiliğine, uzmanlığına
başvuruyor.
Şimdi sıkı durun!
Bu danışman Facebook üzerinden şöyle bir paylaşım yaptı. O
paylaşımı noktasına, virgülüne dokunmadan paylaşmakta yarar
görüyorum.
Şöyle diyor Armağan Öztürk:
1- 1950’den beri yapılan seçim sonuçları ortada. Son 70 yıl
DP, AP, ANAP ve AK Parti gibi güçlü Partiler karşısında alınan
sayısız seçim yenilgisiyle geçti. Madem tüm ülkede iktidar şansı
tarihsel ve sosyolojik nedenlerle çok da güçlü değil. O zaman
birkaç eyalette iktidar devralınsın.
2- Parti sözcüleri tek adam rejiminden şikâyet edip kuvvetler
ayrılığı vurgusu yapıyor. Federalizm de kuvvetler ayrılığıdır.
Ayrıca başkanlık sisteminin iyi işleyebilmesi için federalizme
ihtiyaç var.
3- Kürt sorunu ancak böyle çözülür. Kürt solcularıyla Türk
solcularının birbirine yaklaşması için ortak bir cepheye değil,
ortak bir projeye ihtiyaç var. Federalizm işte bu ortak projenin
adıdır.
Şimdi...
İçimizde olup, yanımızda olmayan bazı gözleri görmez kalpleri
hissetmezlere bu açıklamanın mealini yapayım.
Birçok devletin özel yasalara ve bağımsızlığa sahip olarak tek bir
devlet durumunda birleşmeleri yöntemine federalizm deniyor.
Ve CHP'nin uzmanlığına, yol göstericiliğine başvurduğu bu danışman
Türkiye'ye işte bu yolu öneriyor. CHP'nin bu yolu desteklemesi
gerektiğini salık veriyor.
Sözlerine dikkat edin!
"Madem bu ülkede sağ partiler sürekli seçim kazanıyor. O
zaman gelin Türkiye'yi özel yasalarla yönetilen bağımsız eyaletlere
bölelim" diyor.
Sonra?
"Sonra Kürt solcularla Türk solcular el ele verip bu
eyaletlerde iktidarı devralsın. Böylece biz de birkaç eyalette
iktidarı devralmış oluruz" diyor.
Lafın tamamı aptala denirmiş!
Adam yarım ağızla aslında şunu diyor:
“PKK veya PKK'nın siyasi ayağı HDP ile tam olarak
bütünleşirsek ve ülkeyi eyaletlere bölersek bu ülkede sağ partiler
bir daha iktidara gelemez!"
Şimdi haklı olarak bana kızabilir, "Aman Süleyman Bey. Bir
danışmanın söylediğini CHP'ye mal etmeye
çalışıyorsun" diyebilirsiniz.
Evet, aynen öyle yapıyorum!
Bu bölücü fikrin sahibi hâlâ Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde
çalışıyor mu?
Çalışıyor.
Peki bu kişi hâlâ CHP'nin danışmanlığını yapıyor mu? Yani CHP
hâlâ bu adamın uzmanlığına, bilgeliğine ve yol göstericiliğine
başvuruyor mu?
Başvuruyor.
Bu kişi siyasi düşüncesini kendi içinde saklamak yerine sosyal
medya platformları üzerinden ilan ediyor mu?
Ediyor.
CHP'nin kurmay kadrosu bu paylaşımı görmesine rağmen bu kişiyi
kovmak yerine hâlâ bilgeliğine, yol göstericiliğine başvurmaya
devam ediyor mu?
Ediyor.
E, bu durum CHP'yi bağlamayacak da beni mi bağlayacak kardeşim?
Hem...
Seçim otobüslerinin üzerinde Doğu ve Güneydoğu
için "Özerklik" sözü veren CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu
değil miydi?
HDP ile gizli saklı ittifak yapan CHP değil miydi?
Daha fazla delil mi istiyorsunuz?
HDP ile birlikte kapalı kapılar ardında gizli Anayasa Taslağı
hazırlayan CHP değil miydi? CHP adına bu Anayasa Taslağı'nı
hazırlayan İbrahim Kaboğlu ekranlara çıkıp bunu bağıra bağıra
anlatmadı mı?
CHP'li Sezgin Tanrıkulu Kürt solcuların, yani daha açık söylemek
gerekirse PKK'lı teröristlerin savunuculuğunu yapmıyor mu? Daha
dün, "Polisi şehit eden PKK'lı teröristin nasıl
öldüğünü bize anlatın" diye hesap sormaya çalışmıyor
muydu?
Yani anlayacağınız, ortada delil bin tane ama görmek isteyene
tabii...
Görmek isteyenler her şeyi görüyor ama görmek istemeyenler
hâlâ "Erdoğan bu ülkeyi böldü, ötekileştirdi,
kutuplaştırdı" diyor.
Bundan âlâ, bundan öte bölme mi olur yahu!
Ben onu bunu bilmem kardeşim.
Bu zihniyetteki bir partinin karşısında durmak vatanını, bayrağını,
toprağını ve milletini seven herkesin namus borcudur.
Yapılan bu çalışmaları görmesine rağmen hâlâ bu partiye oy
verenler de kimseye vatan millet bayrak sevgisinden
bahsetmesin!
Bu kadar açık, bu kadar net!