Bir fotoğraf karesiyle Saraç'ı susturdu
Haber Global ekranında Trump'ın Erdoğan'a gönderdiği mektup tartışma konusuydu. Necdet Saraç'ın mektup konusundaki eleştirilerine en güzel cevap, Nethaber'in attığı manşet oldu.
Hadi Özışık, Global TV'de CHP'li Necdet Saraç'ın Trump'ın gönderdiği mektupla ilgili Erdoğan'ı eleştiren sözlerine cevap verdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisinin grup toplantısında Trump'ın gönderdiği mektubu okuduğunu hatırlatan Özışık, böyle milli bir meselede iç siyaseti düşünerek hareket edilmemesi gerektiğini ifade etti.
DÜNYA NEYİ KONUŞUYOR BİZ NEYİ KONUŞUYORUZ
Bütün dünya medyasının ve siyasetçilerinin Türkiye'nin başarısını
konuştuğuna vurgu yapan Özışık, muhalefetin başka bir tartışma
yürüttüğünü belirterek "Biz milli bir meseleyi konuşuyoruz.
Siyaseten Türkiye'nin içerisinde tartışmalar devam edebilir. AK
Parti'nin hataları vardır. Bunları da sabaha kadar tartışabiliriz.
Ama böyle bir dönemde Kılıçdaroğlu'nun en azından kürsüden iç
siyasete yönelik kötü laf etmemesi gerektiğini söylüyoruz"
dedi.
HDP'Lİ BELEDİYE BAŞKANINI HATIRLATTI
Özışık'ın grup toplantısında yaptığı konuşmayı eleştiren Özışık, "Kemal Kılıçdaroğlu'nun şöyle bir ifadesi var. IŞİD'lileri tedavi edip oralara gönderdiler diyor. Bu söz hem doğru değil hem de zamanı değil. Şimdi eğer IŞİD'in tedavi edip, cepheye gönderdiği iddia ediliyorsa ben bir gazeteci olarak bunu bilmiyorum. Duymadım, şahit olmadım Ancak bunu söyleyen Kılıçdaroğlu, iİç siyasette PKK'ya bağlı olarak teröristleri tedavi edip, tekrar dağa gönderen HDP'li belediye başkanlarını sahiplenebiliyor. İsmini, yerini, yurdunu ben söyleyeyim. HDP'li Diyarbakır Belediye Başkanı Mızraklı'nın gece saat 03:00'da teröriste getirip tedavi etmesine keşke tepki gösterseydi de sahiplenmeseydi.
DALLAMANIN TEKİ
Özışık meselenin ısrarla Trump'ın meselesine getirilmesi üzerine, "Cumhurbaşkanına hakaret içeren bir mektup var. Karşımızda da halk deyimiyle söyleyeceğim dallamanın biri var. Sabah kalkıyor bir şey yazıyor, akşam bir şey yazıyor. Bir an düşman gibi davranıyor, bir süre sonra "Ben Tayyip Erdoğan'a çok büyük saygı duyuyorum, çok seviyorum" diyor. Bunları diyen bir adam. Harekattan önce mektup gönderiliyor. Önce veya sonra önemli değil. O mektup geldikten sonra Tayyip Erdoğan, canlı yayında harekatı başlatabilirsiniz dedi mi demedi mi? Nokta...
MEKTUBU GÖNDERENE DEĞİL ALANA KIZILMASI DOĞRU MU?
Özışık daha sonra sözlerini şöyle sürdürdü:
Biz mektubu yazana değil de gönderilene kızıyoruz. Neden o mektubu
aldı diye? Türkiye Cumhuriyeti nezdinde eğer bizim gururumuz
kırılmışsa aynı tepkiyi Trump gibi dış ülkelerde Erdoğan katil
diyen HDP'lilere de göstermemiz gerekiyor. Türkiye'nin içerisinde
Tayyip Erdoğan Kürtleri öldürmeye gidiyor diyen CHP'lilere de
kızmamız gerekiyor.
Zorunuza gidiyor. Bakın tekrar söylüyorum. Mektubun savunulacak bir tarafı yok. Bu mektubu gönderen kişinin de ne olduğu belli. Tekrar söylüyorum, en aşağılık ifadeler kullanmış. Ona en güzel cevap sahada verilmiş, sonra da masada vermiş. Şimdi de diyor ki "13 Kasım'da Amerika'ya gideceğim ve mektubu bizzat kendisine iade edeceğim." Trump'a "al mektubunu demek" ne anlama geliyor diplomaside?
TRUMP'A HOŞT DEMEK YOK MU?
Özışık muhalefetin Amerika ağzıyla konuştuğuna vurgu yaparak,
"Bu kadar güzel şey yapılmışken tartıştığımız şeye bak! Türkiye
kendi sınırlarını terörden arındırmış. Bir terör devletinin
kurulması engellenmiş. Biz bir mektuba takılmışız vay efendim
Cumhurbaşkanı bu mektubu nasıl aldı! Önce bir Trump'a hoşt
diyelim!"
Özışık mektuba cevap verilmediği yönündeki eleştirilere
katılmadığını belirterek, "Mektuba mektupla cevap
verilmemiş olabilir ama pek çok alanda gerekli cevaplar
verilmiştir" dedi.
Ardından NetHaber'in manşetinde yer alan Hulusu Akar'ın NATO'da
verdiği selam haberini gösteren Özışık, "Cevap istiyorsanız
işte cevap budur. NATO toplantısında bu ülkenin Milli Savunma
Bakanı gitti, bu hareketi yaptı. Verilen en güzel cevap
budur." dedi.