Süleyman Özışık: Siz Fetö ile hiç mücadele etmediniz

Türkiye Gazetesi yazarı Süleyman Özışık, geçmiş yıllarda Fetö ile mücadele ettiğini söyleyenlere bugüne kadar yazılmış en can alıcı yazıyla cevap verdi.

AK parti iktidarından önce Fetö ile mücaelenin layıkıyla yapıldığını iddia edenler, AK Parti döneminde bu mücadelenin sekteye uğradığını iddia ediyor.

İddia sahipleri buna gerekçe olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Fetö ile işbirliğini gerekçe gösteriyor. 

Ekranlarda boy gösteren pek çok muhalif, "eğer AK Parti iktidarı olmasaydı Fetö ile mücadele bu yapıyı bitme aşamasına getirecekti" tezini savunuyor.

Türkiye Gazetesi yazarı Süleyman Özışık ise bugün kaleme aldığı yazısında bunun tam tersini savunuyor ve "Siz hiçbir zaman Fetö ile mücadele etmediniz" diyor.

"Siz, ömrü hayatınızın hiçbir döneminde FETÖ ile mücadele etmediniz kardeşim. 
Ne Özal döneminde ne Mesut Yılmaz, Demirel döneminde ne Çiller döneminde, ne Erbakan döneminde ne de Ecevit döneminde bu yapıya karşı en ufak bir mücadeleniz olmadı" diye başladığı yazısında 2000 yılından önce kimlerle mücadele edildiğini ve Fetö'nün bu dönemde nasıl gizlice koruyup kollandığını çok önemli örneklerle delillendiriyor:

Özışık yazısında o örnekleri tek tek şöyle veriyor:

"Siz kimlerle mücadele ettiniz biliyor musunuz?

Dindar insanlarla mücadele ettiniz. Namaz kıldığı için şeriatçı ilan ettiğiniz kesimlerle mücadele ettiniz.

Şehit olan oğlunun şehadet beratını almaya gelen başörtülü anneyi kışladan içeri sokmamak için mücadele ettiniz.

Eşi başörtülü olan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin mensupları ile mücadele ettiniz. Dağların arasında PKK'lı arayan kahraman askerlerin ellerine ihraç kararlarını tutuşturdunuz.

Siz sadece okumak isteyen üniversite kapılarındaki genç kızların başörtüleri ile mücadele ettiniz. Onların hayatlarını karartmak içindi tüm mücadeleniz.
İmam Hatip liselerini kapatmak için mücadele ettiniz. İlahiyat fakültelerini kurutmak için mücadele ettiniz. FETÖ ile uzaktan yakından ilgisi olmayan medreseleri ve tarikatları kapatmak için mücadele ettiniz."

BUNLARIN FETÖ İLE NE İLGİSİ VAR?

Süleyman Özışık yazısının devamında ise mücadele adı altında devletin nasıl soyulduğunu da anlatıyor.

Özışık'ın yazısının devamı şöyle:

"Yok efendim, biz gerçekten FETÖ ile mücadele ediyorduk" diyorsanız, şu sorulara cevap vermeniz gerekiyor:


Fetö'nün başındaki iblisin, "Başörtüsü takmak dinde farz değil, füruattır. Başını açmanızda bir beis yok" dedi mi?


Dedi...


İblisin bu sözünden sonra FETÖ'cü hainler deşifre olmamak için başörtüsünü çıkarmaya ve dahi içki içmeye başladı mı?


Başladı...


Peki, evrim niteliğindeki bu değişiklik gözünüzün önünde yaşanırken siz ne yaptınız? Onları bırakıp, samimi inancından dolayı başını örten insanları hedef aldınız. Okullara, kurumlara ve kışlalara almadınız bu insanları. Ve hatta soyunmaları için ikna odaları kurdunuz. İkna olmayanların ocaklarını söndürdünüz.


Bu insanların FETÖ ile ne ilgileri vardı söyler misiniz?


FETÖ'nün en büyük düşmanı İmam Hatip liseleriydi. Bu okullarda yetişen öğrencilerin tamamı da FETÖ'ye düşmandı. Peki, siz bu okulların düşmanı olanlarla mücadele edeceğinize ne yaptınız?


İmam Hatip liselerini kapattınız, İmam Hatip liselerinde yetişen gençlere "Cenaze yıkayıcı, laiklik düşmanı, şeriatçı" muamelesi yapmadınız mı?


Bu gençlerin FETÖ ile ne ilgisi vardı söyler misiniz?


FETÖ'NÜN EN BÜYÜK DÜŞMANI ERBAKAN DEĞİL MİYDİ?

Merhum Necmettin Erbakan bu ülkede gelmiş geçmiş en büyük FETÖ düşmanı değil miydi kardeşim? Peki siz o dönemde kime düşmandınız söyler misiniz? Necmettin Erbakan'a düşman değil miydiniz?


İrtica bahanesiyle, şeriat bahanesiyle onu postmodern darbe ile koltuğundan indirmediniz mi? Ve onu darbe ile indirirken en büyük destekçiniz kimdi, söyleyin?

Fetullah Gülen değil miydi?


Sırf Erbakan'ın koltuktan indirilmesi için size destek verdi diye, Fetullah Gülen hakkındaki bütün davaları düşüren kimdi? 


Siz değil miydiniz, sizin emrinizdeki yargı değil miydi?


"Sen üstüne düşen görevi yaptın, şimdi git" diyerek, Fetullah Gülen'i 21 Mart 1999 tarihinde Amerika'ya gönderen siz değil miydiniz? O dönemde AK Parti mi vardı, Erdoğan mı vardı kardeşim?


Bugün hâlâ âdeta "tapındığınız" Bülent Ecevit döneminde bu adamın nasıl palazlandığını bilmiyoruz mu sanıyorsunuz? Öyle bir palazlandı ki Fetullah Gülen, "Öteki âlemde ben Ecevit'e şefaat edeceğim" diyecek kadar minnetle bahsetti kendisinden, unuttuk mu sanıyorsunuz?


Siz ne yaptınız biliyor musunuz?


FETÖ, 7 Şubat MİT krizinde Hakan Fidan gözaltına alınmaya çalışılırken gıkınız çıkmadı. Recep Tayyip Erdoğan'ı ameliyat masasında tutuklamayı planlarken çıtınız çıkmadı.


Sadece Ergenekon ve Balyoz operasyonları döneminde Fetullah Gülen bizatihi sizi hedef almaya başlayınca ciyaklamaya başladınız.


Onun dışında FETÖ ile mücadele falan etmediniz.


ŞERİAT GELİYOR DİYEREK ÜLKENİN KAYNAKLARINI SÖMÜRDÜNÜZ

Çünkü FETÖ hayatının hiçbir döneminde şeriatçı olmadı, şeriatı savunmadı. Ama siz, "İrtica ile mücadele bin yıl sürecek" dediniz.


İrtica ile mücadele ediyormuş gibi davranarak, bu ülkenin millî değerlerine zorba gibi, mafya gibi çöktünüz. Sülük gibi emdiniz ülkenin kaynaklarını...


Milletin 390 milyar dolar parasını alıp cebinize attınız. 


BUGÜN DE FETÖ DÜŞMANLARI İLE MÜCADELE EDİYORSUNUZ

Vallahi kusura bakmayın ama burada sözümü sakınmayacağım. Çok adisiniz, çok alçaksınız be arkadaş!


Niye biliyor musunuz?


Tıpkı geçmişte olduğu gibi bugün de FETÖ ile mücadele etmek yerine, FETÖ'nün karşısındakilerle mücadele ediyorsunuz.


FETÖ ile mücadele etmek yerine; FETÖ ile mücadelenin sembol ismi Recep Tayyip Erdoğan'ı alaşağı etmeye çalışıyorsunuz. FETÖ ile mücadelede hayatını ortaya koyan Erdoğan'ı "FETÖ'nün siyasi ayağı" ilan edecek kadar alçaksınız.


Sizin derdiniz hiçbir zaman FETÖ olmadı. Hatta imkân bulsanız, içerideki FETÖ'cüleri dışarı çıkaracaksınız.


Zaten bu konudaki iğrenç niyetinizi de “Bir milyon KHK mağduru var” diyerek açık açık belli ediyorsunuz.


Ne diyeyim.


Allah fırsat vermesin!"