Doç. Dr. Çağlıyan: İlaç değil, koronavirüsün kendisi kalp krizi yaratabilir

Doç. Dr. Çağlar Emre Çağlıyan, koronada kullanılan antiviral ilaçların kalp krizine yol açtığına yönelik iddiaların asılsız olduğunu belirterek, "İlaç değil, koronavirüsün kendisi kalp krizi riskini artırır" dedi.

Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Balcalı Hastanesi Başhekim Yardımcısı Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çağlar Emre Çağlıyan, koronavirüsle mücadelede kullanılan antiviral ilaçların kalp krizine yol açtığına yönelik iddiaların asılsız olduğunu belirterek, "İlaç değil, koronavirüsün kendisi kalp krizi riskini artırır" dedi.

Halk arasında koronavirüsle mücadelede kullanılan favipiravir ilacın kalp krizine yol açtığı ya da pıhtılaşmayı artırdığına yönelik söylentilerin arttığını belirten ÇÜ Balcalı Hastanesi Başhekim Yardımcısı Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çağlar Emre Çağlıyan, bu ilacın şu ana kadar ispatlanmış bir kalp-damar yan etkisi olmadığını bildirdi.

KALP KRİZİ YAPTIĞINA DAİR BULGU YOK

Favipiravir ilacın yüklemesinde ilk gün 8'er sonraki günler 3'er tablet alımının da insanlarda kafa karışıklığı yarattığını ancak bu durumun ilacın protokolünde yer alan kullanım dozu olduğunun altını çizen Doç. Dr. Çağlıyan, "Takip ettiğimiz hastalardan yakınlarımıza kadar 'bu ilacı kullanmayalım, bu ilaçlar kalp krizi yapıyormuş, vücutta pıhtılaşmayı artırıyormuş' ve 'hatta kalp damarlarını patlatıyormuş' diyenler çıktı. Buna karşın bizler erken dönemde o antiviral ilaçları kullanmadığı için yoğun bakıma girmek zorunda kalan, hatta belki hayatını kaybeden çok kişiye şahit olduk. Hastaları eve gönderirken verdiğimiz favipiravir ilacın şu ana kadar ispatlanmış bir kalp-damar yan etkisi yok. Yani kalp krizi yaptığına dair herhangi bir bulgu yok. Bulantı, kusma, ishal, bazen karaciğer fonksiyonlarında yükselme gibi yan etkiler yapabilmekle beraber kalp krizi yapmıyor" diye konuştu.

COVİD-19'UN KENDİSİ PIHTILAŞMAYI ARTIRIYOR

Şu an protokolde kullanılan favipiravir başta olmak üzere koronavirüs tedavisinde kullanılan ilaçların pıhtılaşmayı da kalp krizi riskini de artırmadığının altını çizen Doç. Dr. Çağlar Emre Çağlıyan, bunlara koronavirüsün kendisinin neden olduğunu belirtti. Koronavirüsün pıhtılaşmayı ciddi derecede artıran bir hastalık olduğunu dile getiren Doç. Dr. Çağlıyan, "Kötü seyrettiği hastalarda gerek toplardamar gerek atardamarda ciddi derecede pıhtılaşmaya bağlı hayati durumlara yol açabiliyor. Yani pıhtılaşmayı yapan hastalığın kendisi, ilaçlar değil. Bunun için de zaten tedavi protokollerinde hastaların pıhtılaşma riskine göre değişen derecelerde pıhtılaşma önleyici ilaçlar veriliyor" dedi.

HASTALAR İLAÇLARINI KULLANMAYA DEVAM ETMELİ

Koronavirüsün kalp üzerindeki etkilerinden de bahseden Çağlıyan, şöyle konuştu:
"Koronavirüsün direkt olarak kalp kasını tuttuğu gösterildi. Onun için bazı hastalarda kalp kası tutulumu yapabiliyor. Bununla beraber koronavirüs geçirip sonradan bize kontrole gelen bazı hastalarda kalp zarı tutulumu gibi bulgular saptadık ama bu genelde birçok hastada kötü seyretmedi. Ancak pıhtılaşma riskini artırarak kalp damarlarında da pıhtılaşma yaparak kalp krizine neden olabiliyor. Onun için şu an koronavirüsle mücadelede de elimizdeki en güçlü silahlarımız bu olduğuna göre bunları mutlaka kalp krizinden de zatürreden de koronavirüsün oluşturacağı diğer kötü komplikasyonlardan da korunmak için mümkün olan en erken safhada bu ilaçları kullanmaya başlamalıyız. Ayrıca hastaların diğer ilaçlarını da kullanmaları gerekiyor. Yani hipertansiyon, kolesterol ya da kalp-damar gibi hastalıkları olan kişiler buna ait ilaçları da almaya devam etmeliler."

KORONAVİRÜS DIŞI ŞİKAYETLERİ ERTELEMEYİN

Kardiyologlar olarak, gördükleri bir diğer tehlikenin koronavirüs bulaşı korkusuyla hastaların sağlık kuruluşlarına gelmeyip bazen ciddi klinik tabloları erteleyebildiklerine değinen Doç. Dr. Çağlar Emre Çağlıyan, "Kalp krizi geçiren bir hasta göğüs ağrısının bazen ikinci-üçüncü gününde hastaneye geliyor ve baktığımız zaman hastanın gerçekten ciddi derecede kalp-damar darlığına bağlı olarak kalp yetmezliği geliştiğini görüyoruz. Onun için koronavirüsten korunalım, sosyal izolasyona çok dikkat edelim ama eğer bizi gerçekten rahatsız eden koronavirüs dışı başka şikayetlerimiz varsa bu durumlarda da gecikmeden hastane veya sağlık kuruluşlarına korkmadan başvurmak önemli" diye konuştu.