Abdullah Gül'den Ali Babacan'a destek CHP'ye övgü

Karar gazetesine konuşan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Ali Babacan'ı desteklediğini açıklarken, CHP'nin Kudüs mitingine katılmasını da takdir etti. İşte Abdullah Gül'den gündeme dair açıklamalar...

AK Parti'den istifa ederek yeni parti kurma çalışmalarına hız veren Ali Babacan'ın 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından desteklendiği biliniyordu. Gül, Ali Babacan'a verdiği bu desteği açık açık dile getirdi.

Karar'a konuşan 11. Cumhurbaşkanı Gül, hükümeti birçok konuda eleştirdi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne yönelik de görüşlerini açıklayan Abdullah Gül, parlamenter sisteme geçişten yana olduğunu ifade etti.

CHP'DEKİ DEĞİŞİM TAKDİR EDİLMELİ

Kılıçdaroğlu'nun son dönemde yaptığı başörtüsü itirafları ve Kudüs mitingine gitmesinin takdir edilmesi gerektiğini belirten Abdullah Gül konuyla ilgili şunları söyledi: 

"Bunlar güzel, takdir edilmesi gereken davranışlar. Çok katı bir laiklik anlayışından buraya gelinmesi çok önemli. Biliyorsunuz bu cumhurbaşkanlığı sisteminin yolunu da o 367 kararı açtı. Eski Genelkurmay Başkanı’nın konuşmasını da izledim. O da bu başörtüsü yasağının arkasında TSK olarak durmakla çok yanlış yaptıklarını söyledi. Aslında gelinen bu nokta normalleşme için büyük bir fırsat."

TÜRKİYE SİSİ İLE BARIŞMALI

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün açıklamalarından satır başları;

"Akdeniz'i bir elmaya benzetirseniz ki, iki yarısı gibidir Türkiye ve Mısır. Dolayısıyla Türk-Mısır ilişkileri günlük meselelerin çok ötesinde dikkatle ele alınmak durumundadır, her iki ulusun çıkarları açısından çok önemli bir konuma sahiptir. Ama maalesef bugünkü durum da malûm. Ümit ederim ki nihayetinde aklı selim ile ilişkileri olması gerektiği yere taşıyacak bir yol bulunur.

TÜRKİYE BATI BLOKUNDA OLMALI

Türkiye’nin, demokratik ve çoğulcu bir ülke olabilmesi için, Batı bloku içerisinde Avrupa’yla beraber yer alması gerekiyor.

RUSYA İLE İLİŞKİLERDE ÖLÇÜ KAÇTI

Son dönemlerdeki ilişkilerde bu açıdan biraz ölçü kaçtı. Özellikle askeri alandaki S-400 meselesi belki en kritik olanı. Çünkü nihayette Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bütün standartları, miğferinden tutun da hava kuvvetlerine, kara kuvvetlerine kadar her şeyi NATO standartlarında. TSK'nın gücünün etkinliği de aslında oradan geliyor.

S-400 ALMAK DOĞRU DEĞİL

Bu açıdan o konuda açıkçası doğru yapılmadığı kanaatindeyim. Çünkü bir ülkenin bir elinde S-400, öbür elinde de bu silah sistemlerini by-pass etmek için geliştirilmiş uçakların olamayacağını asker ve diplomatların görmesi gerekirdi.

ALİ BABACAN'I DESTEKLİYORUM

'Partiyi destekliyorsunuz ama değil mi?' sorusu üzerine; Tabii ki destekliyorum. Ali Bey’in karakterine, eğitimine, bilgisine, siyaset üslubuna güvenen ve takdir eden bir insanım.

PARLAMENTER SİSTEME DÖNÜLMELİ

O zaman yeni anayasa taslağı ortaya çıkınca açıkça söyledim. Şimdiye kadar Türk tipi bir parlamenter sistemle yönetildik. Vesayet sistemleri vardı, gölge kabineler vardı. Bunlar Türkiye'nin başına neler açtı. Bundan sonra da Türk tipi bir başkanlık sistemi olmasın dedim. Benim tercihim tam demokratik parlamenter sistemden yanadır. Bunu o zaman da konuştum tavrımı da ona göre koydum.

Biraz evvel tam demokratik parlamenter sistemden yana olduğumu beyan ettim. Türkiye Cumhuriyeti kurulmadan önce Osmanlı Devleti Yemen'de dahi sandık kurmuş, seçim yaptırmış. Meclis-i Mebusan var. Parlamento geleneği Cumhuriyet'in öncesinde de var."