Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan İstanbul Sözleşmesi talimatı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan uzun süredir gündemi meşgul eden İstanbul Sözleşme ile ilgili net tavrını bir kez daha ortaya koydu.

AK Parti’nin bugün yapılması planlanan Merkez Yürütme Kurulu (MYK) ve il başkanları toplantıları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ankara’da olmaması ve diğer programları nedeniyle önümüzdeki haftaya ertelendi. İl Başkanları için 13 Ağustos tarihi belirlenirken MYK için ise net bir tarih belirlenmedi. Erdoğan’ın MYK ile birlikte MKYK’yı da toplayabileceği ifade ediliyor. MYK’da İstanbul Sözleşmesine dair son dönemde yaşanan tartışmalar ve farklı bakış açıları bir kez daha ele alınacak.

AK Parti MYK toplantısında bu ayın sonunda başlaması beklenen ilçe ve il kongrelerine dair süreçler, teşkilatların yaz dönemi çalışmaları, sosyal medya düzenlemesinin ardından atılacak adımlar, Meclis’in yeni dönemdeki gündemi ele alınacak. Toplantının önemli gündem başlıklarından biri de İstanbul Sözleşmesi tartışmaları olacak. AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’un İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek gerektiği yönündeki açıklamasının ardından alevlenen tartışmalarda bir önceki MYK’da çalışma yapılması kararı alınırken, kulislere ağırlıklı görüşün sözleşmeden “çekilme” yönünde olduğu yansımıştı. Ancak parti içinde konuya ilişkin tartışmalar sürüyor.

FARKLI GÖRÜŞLER

AK Parti içinde ve tabanında azınlıkta kalan bir grup sözleşmenin mevcut haliyle sürmesi gerektiğini savunuyor. Fakat parti içinde böyle bir ihtimal gündemde tutulmuyor. Sözleşmeden çekilmeyi savunan güçlü bir grup ise İstanbul Sözleşmesi’nin aile yapısına ve İslami kurallara aykırı olduğunu savunuyor. Sözleşmeden çekilmeyi savunan kesimde yeni bir yasa çalışması yapılabileceği ve kamuoyuna kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda güçlü bir mesaj verilebileceği de dillendiriliyor.

Sözleşmeden çekilmeyi savunan bu gruba, partideki kadınların büyük çoğunluğunun karşı çıktığı biliniyor. Bu çerçevede sözleşmenin güncellenebileceğini, madde eklenebileceği, değiştirilme başvurusu yapılabileceği savunularak kamuoyuna daha iyi açıklanabileceğini belirtiyor. Özellikle sözleşmeye dayandırılarak yapılan birçok yorumun gerçek olmadığı dillendiriliyor. Sözleşmede yer alan “cinsel yönelim” ifadesinin insanlara uygulanan her türlü ayrımcılıkla ilgili olduğunu bunun LGBT yönelimlere sahip çıkmak veya teşvik etmek anlamına gelmediğinin altı çiziliyor.

Tüm bu tartışmalar devam ederken Erdoğan’ın da konunun daha fazla uzamasını istemediği ve yapılacak değerlendirmelerin ardından kararını vererek kamuoyuna duyurulacağı ifade ediliyor.