GÜNDEM

Cerrahi maskeler koronavirüsün bulaşmasını yüzde 60 engelliyor

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Hülya Arık, cerrahi (tıbbi) maskelerle ilgili açıklama yaptı..

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Hülya Arık, cerrahi (tıbbi) maskelerin öksürme ya da aksırma sırasında ağızdan çıkacak partiküllerin etrafa saçılmasını yüzde 60 oranında engellediğini belirterek, “O nedenle burada sosyal mesafe dediğimiz 1 ila 1.5 metrelik mesafeyi yine de korumamız gerekiyor” dedi.

Korona virüsün (Covid-19) özelliklerinden bahseden Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Hülya Arık, virüsün damlacık yoluyla bulaştığına dikkat çekti. Hapşırma ve öksürme sırasında ağızdan etrafa saçılan partiküllerin 1.5 metreye kadar yayılabildiğine işaret eden Arık, “Havada asılı kalmıyor. Bunu kesinlikle bilelim. Asılı kalmaması demek, uzak mesafelere virüsün yayılmadığı, sadece 1,5 metre mesafeye kadar saçıldığı ve büyük partiküller olduğu için yere çökme eğilimi olduğunu gösteriyor” dedi.

"Partiküllerin etrafa saçılmasını önlemek amacıyla koruyucu bir bariyer"
Maske ve el hijyeninin burada önemli bir korunma faktörü olduğunu vurgulayan Arık, sosyal mesafenin önemine değindi. Arık, “Bunu kesinlikle unutmamamız gerekiyor. Çünkü etrafa saçtığımız partikül ve virüslerle 1.5 metre mesafelik alandaki yüzeylerle temas ettiğiniz takdirde bu virüsü ellerimiz yoluyla alıyoruz. El hijyenine dikkat etmeyip ağzımıza, gözümüze değerek bu virüsü çapraz alarak kendimizi ve çevremizi kontamine ediyoruz. O nedenle maske kullanımında Sağlık Bakanlığının söylediği sosyal mesafe uyarısını açıklayan olay bu oluyor. Yani partiküllerin ağız, burun yoluyla etrafa saçılacağı mesafe 1 ila 1,5 metre. Bunu koruyacağız. Maskenin buradaki önemi, bu partiküllerin etrafa saçılmasını önlemek amacıyla koruyucu bir bariyer” diye konuştu.

"Bulaşma oranını yüzde 60 oranında engelliyor"
Maskelerin bir aksesuar olarak değil kişiyi koruyan bir bariyer olarak kullanılması gerektiğinin altını çizen Hülya Arık, “Maskenin doğru kullanılması gerekiyor. Benim şu anda taktığım cerrahi/tıbbi bir maske. Semptomu olan bir kişinin ya da konuşma sırasında saçılacak partiküllerin karşıya ulaşmasını önleme amaçlı takılan bir maske. Bu maskeyi taktığınız takdirde bile etrafa bulaşma oranını yüzde 60 oranında engelliyor. Bizim ağzımızdan konuşma, öksürme ya da aksırma sırasında çıkacak partiküllerin etrafa saçılmasını yüzde 60 oranında engelliyor. O nedenle burada sosyal mesafe dediğimiz 1 ila 1.5 metrelik mesafeyi yine de korumamız gerekiyor. Bunun dışındaki maskeler, daha profesyonel olan M95 dediğimiz, belirli filtre edilebilir özellikteki F1, F2 ve F3 gibi maskelerimiz var. Bunlar daha çok sağlık çalışanlarının kullanması gereken maskeler. Halk için önerilen maskeler değil” dedi.

"Üst kısmında metal aparatın olması gerekiyor"
Arık, maskenin doğru kullanımına da vurgu yaparak, “Maskelerin mutlaka üst kısmında metal bir aparatın olması gerekiyor. Burun üzerine maskeyi taktıktan sonra yüzü tamamen kaplamasını sağlamamız gerekiyor. Burun altına kesinlikle indirmememiz gerekiyor. Maskeler nemlendiği takdirde iç kısımda bakteri ve virüs üretmeye başlar. Nemlendiğini hissettiğiniz takdirde maskenin mutlaka çıkartılıp atılması gerekiyor. Maskenin dış yüzeyine ellerle temas etmek de riskli bir davranış. Çünkü çevremizden gelen partiküller de bu yüzeylere yerleşecektir. Temas ettiğimiz vakit bunu da çapraz kontaminasyon yapmış oluruz. Maskemizi çıkartırken, kulağımıza taktığımız iplik alandan tutarak çıkartmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.

"Elimizi iyice ovalayarak yıkamamız gerekiyor"
El hijyeninin de önemine değinen Arık, “Alkol bazlı el dezenfektanları ya da suyla en az 20 saniyelik bir el hijyenini gerçekleştirmemiz gerekiyor. Bunu yaparken bile bütün yüzeyleri temizlenmeyebiliyor. O nedenle elimize su ve sabunu aldığımızda ya da dezenfektan aldığımız taktirde elimizi iyice ovalamamız, el ve parmakların iç, dış kesimlerini iyice ovalamamız gerekiyor” dedi.

Yorumlar
Günün Manşetleri