SİYASET

Arınç'ın KHK çıkışına Cumhurbaşkanlığından yanıt

Yüksek İstişare Kurulu üyesi Bülent Arınç'ın KHK'larla ilgili yaptığı çıkışa Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın yanıt verdi.

Cumhurbaşkanlığı kabine toplatısının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, YİK üyesi Bülent Arıç'ın KHK açıklaması sorulması üzerine şu yanıtı verdi:

Bülent Bey'in (Arınç) açıklamaları kendi şahsi görüşleridir Yüksek istişari Kurulu'nun görüşleri değildir. KHK'lar zorunluluk hale gelmiş, o günün olağanüstü şartları çerçevesinde hayata geçirilmiş bir uygulamadır. KHK'lar durup dururken gündeme alınmış değildir. O gece ve sonrasında yaşadıklarımızı hepimiz biliyoruz. Cumhurbaşkanımız ve ailesini öldürmeye kasıt niyetiyle yola çıkanların Cumhurbaşkanımızın dirayeti ve milletimizn desteğiyle boşa çıkardığını gördük.

Bir terör örgütüne karşı hiçbir şey yapmayalım hiçbir devlet diyemezdi elbette. Süreç içerisinde KHK'nın aldığı kararlar çerçevesinde mağdur olanlar varsa bununla ilgili mekanizmalar kurulmuştur, bunlarla ilgili neticeler alınmıştır, göreve iade edilenler olmuştur, edilmeyenler olmuştur. KHK ile hukuk zemininde neler yapılabilir bunun üzerinde durulmuştur.

Bülent Arınç ne demişti?

1. Bu röportajın amacı, toplumda yara haline gelen konuları bir hukukçu, siyasetçi ve insan olarak değerlendirip kamuoyunun dikkatine sunmak ve çözüm için bir çaba göstermektir. Bunun haricinde niyetimi sorgulayanların yanlış yolda olduğunun altını çizmek isterim.

2. Bu ülkenin başına gelmiş en büyük felaketlerden biri olan hain FETÖ örgütünün ülkeye, millete ve devlete verdiği zararların tartışılmaz boyutta olduğu açıktır. Bu ülkede, bu ahlaksız örgüt nedeniyle nice aileler büyük dramlar yaşadı. Bunlardan biri de benim ailemdir. Bu zararları telafı ederken hukuk, ahlak ve vicdan konusunda daha dikkatli olmamız, masum insanların hayatlarını da düşünmemiz gerektiğini anlatmaya çalıştım.

 3. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Başı ihanet, ortası ticaret, taban ı ibadetle meşgul.' diye tanımladığı örgütün, ibadetle meşgul olan ve kandırılan insanların mağduriyetleri en üst düzeydedir. İşte bu insanları örgütün azılı militanlarından ayırmanın ve mağduriyetlerini gidermenin gerektiğini vurguluyorum.

4. FETÖ ile iltisak, irtibat konularını hukuki ve adil bir zemine oturtmadığımız sürece insanların devlete, yargıya ve adalete olan inançları sarsılmaya devam edecektir. Zira bir zamanlar FETÖ'nün en yakınında olan, övgüler yağdıran, yazılar yazan, fotoğraflar çektiren insanların rahatça dışarıda dolaştığı ama küçük bir iltisakı nedeniyle hayatları kararan insanların varlığı, üstü örtülemez bir çelişkidir. Bunu görmeliyiz.

5. Röportaj videosunun altına ve kişisel Twitter hesabıma gönderilen mesajlarda şahsıma, aileme ve partime yöneltilen hakaret, beddua ve iftiraların üslubu, tarzı ve mesaj sahiplerinin profilleri, gerçek FETÖ üyelerinin varlığını gözler önüne sermektedir. Bu mesajlar intikam, nefret ve öç alma duygusuyla hareket eden FETÖ terör örgütünün halen kamuoyunu etkileme çabasının bir parçasıdır. Asıl mücadele edilmesi gerekenler, işte bu ülke düşmanlarıdır.

6. Yaşanan haksızlıklar, uygulamalar ve idari işlerde benim de suçlu olduğumu, benim de hesap vereceğimi iddia eden ve ağır sözler söyleyen bir kısım insanın duygusal tepkilerini, yaşadıkları psikolojinin etkisi olarak yorumluyorum. Yine de görev yaptığım sürece, altında imzamın olduğu her idari uygulamanın ve kararın hesabını vermeye hazırım.

7. FETÖ silahlı terör örgütü üyesi olmanın ne anlama geldiğini hem evrensel hukuk kuralları hem mevcut kanunlarımız, hem de hukuk mantığı açısından açıklamaya çalışıyorum. Yapılan yanlışları düzeltmek, hem masum insanların hayatını kurtaracak hem de gerçek FETÖ'cülerin yargılanmalarını daha da güçlendirecektir. Buna inanıyorum.

8. KHK mağdurlarının uğradığı haksızlığı dile getirmenin FETÖ'yü aklamak olduğunu iddia edenlerin akıl ve izandan yoksun olduğunu söylerim. Ne hazindir ki, savcıları göreve çağıranların geçmiş yıllarda FETÖ övgüleri halen elden elde dolaşmaktır.

9. KHK mağdurları için gösterdiğim duyarlılığın şehit yakınlarını ve gazileri rencide ettiğini söyleyenleri insafa davet ederim. Zira 15 Temmuz şehitleri ve gazileri için gösterdiğim saygı, hürmet ve minnettarlık açıklamaları istenildiğinde rahatlıkla internetten bulunabilir. Bir insanın uğradığı haksızlığı dile getirmeyi, şehit ve gazilerle bağdaştırmayı ilkeli bir tavır olarak görmüyorum.

10. Ülkenin dört bir yanından gelen teşekkür mesajlarına, hayır dualarına karşılık veremedim hepsine buradan şükranlarımı sunuyorum.

Yorumlar
Günün Manşetleri