SİYASET

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Merkel'e diplomasi dersi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Başbakanı Merkel'le yaptığı ortak basın toplantısında Libya konusundaki kararlılığını bir kez daha gözler önüne serdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Başbakanı Merkel'le ortak basın açıklaması yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satır başlıkları:

Türk-Alman Üniversitesi'nin resmi açıklamasını yaptık. Başta Libya ve Suriye olmak üzere bölgesel gelişmeler hakkında fikir teatisinde bulunduk. Ülkelerimiz arasındaki köklü dostluk ilişkilerinin sürdürülmesinin, Türkiye ve Almanya'nın yanı sıra bölgemizin de menfaati olması konusunda hemfikiriz. Ekonomi, ticaret, yatırım, enerji ve turizm alanlarında mevcut işbirliğimizi daha da ileri taşımakta kararlıyız. Yenilenebilir enerji, dijitalleşme, yapay zeka gibi konularda ciddi bir potansiyelimiz bulunuyor.

VERİLEN DESTEK HAFTER'İ ŞIMARTTI

Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne destek vermek BM kararları uyarınca bir tercih değil yükümlülüktür. Darbeci Hafter'in saldırılarını artırması bu şahsın uzlaşı gibi bir niyetinin olmadığını göstermiştir. Kendisine verilen destekler ciddi manada şımartmıştır. Biz Libyalı kardeşlerimizi yalnız bırakmamakta kararlıyız. İran ve Irak'ta da son dönemde gerilimin arttığını görüyoruz. DEAŞ sonrası tekrar ayağa kalkamaya çalışan Irak'ın yeni bir kaosun içine sürüklenmesine izin verilmemelidir. Taraflara sağduyu ve aklı selim çağrısında bulunuyoruz. Bölgesel konularda Almanya ile diyaloğumuzu güçlendirerek devam ettireceğiz.

MERKEL'İN AÇIKLAMASININ SATIR BAŞLIKLARI

İdlib'den kaçmış olan insanlara maddi katkıya hazır olduğumuzu belirttik. Onlara daha sağlam barınma imkanları sağlanabilirse çok iyi olacağını ifade ettik. Yasa dışı insan kaçakçılığı konusunda İçişleri Bakanımızın yaptığı ziyaret sonrasında maddi destekleri olacak. Burada Alman şirketleri de Gümrük Birliği'nin modernizasyonu kapsamında ilişkilerin daha ilerleyeceğini söylediler. Kıbrıs veya Yunanistan gibi konular ikili olarak ele almamız gereken konular. Suriye'deki siyasi konuları ele aldık. Anayasa Komitesi Başkanı'nın başlattığı sürecin devam etmesi gerektiğini düşündük.

"TÜRKİYE'NİN ÇABALARINI TAKDİR EDİYORUZ"

Libya'da umuyoruz ki Hafter tarafından da olumlu adımlar atılmasını ümit ediyorum. İkili konuların yanısıra bölgesel ve stratejik konuları ele aldık. Komisyon Başkanı ve iki komiserle de yaptığımız görüşmelerde bizim Türkiye'nin mülteciler konusunda sağladığı önemli ve takdire şayan destekleri takdir ettiğimizi ifade ettik. Nüfus açısından burada 3,5 milyon daha fazla mülteciyi kabul etmenin Türkiye açısından ne kadar önemli bir çaba olduğunu takdir ediyoruz.

SORU CEVAP

Alman Basını: Libya konusunda bir soru yöneltmek istiyorum. Sayın Cumhurbaşkanı 'Hafter'in saldırıları devam ettiğini' söylediniz. Türkiye ne zaman müdahale edecek? Bu konuda Türkiye'nin asker göndermesi sözkonusu dediniz. Siz silah ambargosuna uyacak mısınız? Sayın Şansölye Berlin kararları konusunda ateşkes ihlal edilse ne yapmayı düşünüyorsunuz?

"SARRAC'I YALNIZ BIRAKMAYACAĞIZ"

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Şu anda oradaki askeri güçlere, Libya'nın özellikle de Sarrac yanlısı güçlere eğitim vermek, belli konularda yetiştirebilmek için TBMM'den süreci tamamladık. Çıkarmış olduğumuz yasal düzenleme ile heyetimizi gönderdik, gönderiyoruz. Burada biz Sarrac'ı yalnız bırakmayacağız. Elimizden gelen desteği vermekte kararlıyız. Askerimiz orada eğitim çalışmalarına gerekli desteği verecek. 500 yıllık bir geçmişi olan Türkiye'nin Libya'daki mazisi, onların da yapmış olduğu davet herhalde bu hakkı doğurur. Biz terör noktasında herhangi bir tanınırlığı olmayan kişiliğe değil, Sarrac'a, ki BM Güvenlik Konseyi'nin meşru olarak tanıdığı bir kişiye ve onun ordusuna böyle bir desteği veriyoruz. Hafter'in böyle bir tanınırlığı söz konusu değil. Ama Hafter nasıl bazı ülkeler tarafından tanınıyor, bunu anlamakta zorlanıyoruz. Moskova'dan kaçmıştır adeta. Berlin sürecine davet edilmiştir. Ne yazık ki 55 maddelik metne de yine imzasını koymamış, daha sonra koyacağı söylenmiştir. 

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: 55 maddeyi sözde kabul etmek başka bir şey, ama altına imzayı koymak başka bir şey. Hafter henüz buna imzayı koymuş değil, sadece sözde kabul etmiş durumda. Bunları biz tamamıyl kabul olarak anlamıyoruz. Uluslararası diplomasi anlayışımız, uluslararası hukuk ve anlaşmalarda böyle bir durum söz konusu değil. Hafter'in yarın ne yapacağı belli olmaz, onu da söylemiş olayım.

MERKEL: Bu 55 madde toplantıya katılanlar tarafından kabul edildi. Daha sonra BM Güvenlik Konseyi'nde onaylanacak. Sayın Sarrac da kabul etti. Hafter sadece ateşkesi kabul etti, askeri komite için isim bildirdi. İlk hedef aslında şu ana kadar destek verenler biraraya gelmesiydi. 5+1 toplantısının gerçekleşmesiydi hedef.

ERDOĞAN: Sayın Şansölye kabul etti ama imza koydu mu? İmza yok!

MERKEL: Belki bir yanlış anlama söz konusu. Hafter de evet 55 maddeyi kabul ettiğini söylemedi gerçekten. Sadece ateşkesi kabul etti, Moskova'da imzalamadı, bu konuda haklısınız.

Yorumlar
Günün Manşetleri