YAZARLAR

Ebubekir Sofuoğlu nerede hata yaptı?

Her şeyi bir kenara bıraktık, Ebubekir Sofuoğlu'nun ekranda "Üniversitelerin etrafındaki apartlar fuhuş yuvasına döndü" demesini tartışıyoruz.

Süleyman Özışık
Süleyman Özışıksuleymanozi@nethaber.com

Bu sözleri haklı bulan da var yersiz bulan da...

Yazılarımı takip edenler "Sen bu konuda bir şey yazmayacak mısın?" diye sorup duruyor. Aslında pis bir mesele olduğu için girmeyi düşünmüyordum lakin madem bu kadar talep var, o halde yazayım.

İzin verirseniz ben bu konuyu üç ayrı boyuttan görmek istiyorum.  

Birincisi...

Üniversitelerin etrafında Ebubekir Sofuoğlu'nun söylediği gibi iğrenç ilişkiler yaşanmıyor mu? Belki de yaşanıyordur, şahit olmadığım için, görmediğim için bilmiyorum.

Sofuoğlu'na yakışmayan, bu olayı genellemesidir. Yani üniversiteye giden tüm öğrencileri töhmet altında bırakmasıdır. Bu genelleme, bir bilim adamına  yakışmaz ki Sofuoğlu'na da yakışmadı.

Kaldı ki...

Dindar insanlar, özellikle fuhuş ve zina konusundaki ilahi hükmü bilir. Fuhuş yapan ya da fuhuşa bulaştırılan kişi bizzat itiraf etmedikçe bu konuda 4 şahidin şahitliğine ihtiyaç duyulur. 4 şahit, şahitlik etmedikçe birilerini fuhuş ve zina yapmakla suçlamak iftiraya girer ki iftiranın vebali de zina kadar ağırdır.

Birileri, "Sofuoğlu doğru söylüyor" diyerek bu vebale ortak olabilir ama benim olmaya niyetim yok. 

Vebali bir yana bırakalım.

"Üniversitelerin etrafı fuhuş yuvasına döndü" diyerek on binlerce, belki de yüz binlerce ailenin içine adeta dinamit atılmış olur. Kaç aile, başka şehirde üniversiteye giden kız çocuğuna şüpheyle yaklaşır, sorguya çeker, suçu olmadığı halde eziyete maruz bırakır.

Bu da kul hakkına girer.

Ebubekir Sofuoğlu şayet "Üniversitelerin etrafındaki bazı apartlarda fuhuş yapıldığına dair bilgiler geliyor. Emin olmamakla birlikte buralarda bir denetim yapılırsa bu gençlerimiz için iyi olur" demiş olsaydı bu daha şık bir söylem olurdu. 

Bu işin birinci boyutu...

İkinci boyutu ise yukarıda da söylediğim gibi genelleme yapılması. Bu konuda şimdiye kadar yazıp çizen pek çok kişiyi samimiyetsiz buluyorum. Hele hele AK Parti karşıtlığıyla bilinen bazı yazar, çizer ve yorumcuların, "Böyle genelleme mi olurmuş. Bu sapık adamı toplumdan izole edin" demesi, samimiyetsizliğin ve iki yüzlülüğün dik alasıdır.

Yahu...

Yıllardır Ensar Vakfı'nın bir şubesinde ya da bir tarikat veyahut cemaatte yaşanan bir tecavüz olayı üzerinden genelleme yapan sizdiniz arkadaşlar!

Bununla yetinmeyip, bu genellemede bulunanları ekranlara çıkarıp, "Buraların tamamı taciz ve tecavüz yuvası olmuş. Cemaatler ve tarikatlar kapatılsın. " dedirten de sizdiniz.

CHP'de kimi il ve ilçelerde mağdurların ifadeleri ve şikayetleri sonucu ortaya çıkan taciz ve istismar suçlarına dair tek kelime etmeyen siz, şikayetçisi olmayan bir olay üzerinden Ebubekir Sofuoğlu'na "Genelleme yaptı" diyerek saldırmaya utanmıyor musunuz?

Ebubekir Sofuoğlu bir kereliğine sizin yıllardır yaptığınızın bir benzerini yaptı, niye kızıyorsunuz ki?

Üçüncü boyut ise şu...

CHP'li ağzı ve zihni bozuk milletvekili Ali Mahir Başarır Habertürk ekranında, "Türk ordusu satılmış" dedi. Habertürk televizyonu bu noktada hiçbir suçu olmamasına rağmen en üst limitten ceza aldı.

Ebubekir Sofuoğlu da konunun içeriği farklı olmasına rağmen infial uyandıracak sözleri bir televizyon ekranında söyledi.

Artı...

CNN Türk ekranına konuk olan Prof. Dr. Gülümser Heper de Abdullah Öcalan'a "Sayın" diyerek başka bir infiale sebep oldu. 

Ne olacak şimdi?

RTÜK bu konuda nasıl bir adım atacak? Bu kanallara da aynı cezayı uygulayacak mı uygulamayacak mı?

Görünen o ki uygulamayacak.

E, bu durum Habertürk'e haksızlık olmayacak mı? Adalet terazisinde sapmanın bir belirtisi, bir nişanesi olmayacak mı?

Yanlış anlaşılmasın, "Akit TV'ye de CNN Türk'e de aynı ceza verilsin" demiyorum. 

Verilmesin tabi ki...

Ama Habertürk'te Eren Eğilmez'e verilen cezadan da geri adım atılsın. Bu daha adil bir yöntem olur!

 

Yorumlar 75 Yorum