Kılıçdaroğlu Alevi olduğu için mi aday olmuyor?

Öncelikle mezhepler üzerinden ayrışmanın bir kutuplaşma aracına dönmesinin ne kadar yanlış olduğu konusundaki düşüncelerimi, kamu spotu kıvamında genel bir kıvırma niyetine değil de, hakiki beyanım olarak yazayım, sonra başlığa cevap vereyim…

Cengiz Gülaç cengizgulac@nethaber.com

            Öncelikle mezhepler üzerinden ayrışmanın bir kutuplaşma aracına dönmesinin ne kadar yanlış olduğu konusundaki düşüncelerimi, kamu spotu kıvamında genel bir kıvırma niyetine değil de, hakiki beyanım olarak yazayım, sonra başlığa cevap vereyim…

            Batı’nın yüzlerce yıl süren kanlı mezhep çatışmalarının sonunda geldiği seviyeyi, Reform ve Rönesans tecrübelerinin bugünkü Batı uygarlığının temelinin atılmasındaki önemini falan anlattığımı varsayarsanız, beni; muhtemelen okunmayacak ve çok uzun sürecek bir uğraştan kurtarmış olacaksınız!

            İslam coğrafyası maalesef mezhep çatışmalarından payına düşeni, İslam’ın ruhuna son derece aykırı bir şekilde aldı. Ancak…

            Geçmişte yaşanan bazı acı tecrübelere ve tahriklere rağmen günümüz Türkiye’sinde kimlik üzerinden mağduriyet peşinde koşmanın topluma zarar vereceğini düşünüyorum.

            Hatırlayın, daha 5-6 ay kadar önce İzmir’de bir Alevi vatandaşın kapısına işaret koyulduğunda tüm Türkiye şiddetli bir tepki gösterdi ve din, dil, mezhep ayrımı yapmaksızın hiç kimse provokasyona gelmedi.

            Çok istense de, çok acı bedeller ödense de Alevi/Sünni, Türk/Kürt ayrışmasına toplum izin vermedi, vermiyor.

            Bu sebepledir ki, on yıldır cumhuriyeti kuran bir partinin genel başkanı son iki cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olmaya cesaret edemiyorsa bunu kimlik üzerinden ifade etmemeli.

            Geçen akşam Haber Türk’te Deniz Zeyrek Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olmamasının sebebini yakınlarına “Alevi olduğum için bana oy vermezler” şeklinde açıkladığını söyledi. Zeyrek’in CHP içinden sağlam bilgiler alabilen bir gazeteci olduğunu düşündüğümüzde, Kılıçdaroğlu’nun beyanını doğru olarak kabul edebiliriz.

            Kaldı ki, aynı programda 3 dönem CHP’de milletvekilliği yapmış “objektif” gazeteci Mustafa Balbay da Zeyrek’e itiraz etmedi.

            Kılıçdaroğlu topluma nifak tohumları ektiğinin farkında mı bilemem ama kimliği üzerinden bir mağduriyet arıyorsa CHP’nin tarihine bakmasını öneririm! 1938’de ülkeyi Ak Parti yönetmiyorduysa tabi!

            Bu ülkede insanlar aynı sıralarda Aleviyle, Sünni’yle, Türk’le, Kürt’le arkadaşlık yapıyorsa, ticaret yapıyorsa, komşuluk yapıyorsa, kız alıp veriyorsa… Kimlik hassasiyetlerini kaşımamak lazım.

            Kılıçdaroğlu’nun neden cumhurbaşkanı adayı olmadığı sorusunun cevabı ise çok basit!

            Kemal Kılıçdaroğlu, Kemal Kılıçdaroğlu olduğu için aday olmaya korkuyor!

            Lütfen Alevi kardeşlerimizi korkusunun önüne perde yapmasın!

YALAN SÖYLEMEDİ DİYE ADAMI LİNÇ ETTİLER!

            Muharrem ince 1000 gün sürecek uzun ince bir yola çıktı ya, son cumhurbaşkanlığı seçimi gecesi İsmail Küçükkaya’ya attığı mesaj yine konuşulmaya başlandı.

            Hatırlayınız, Muharrem İnce Küçükkaya’ya “Adam kazandı!” diye bir mesaj atıp ortadan kaybolmuştu! Devamında neler neler söylenmedi ki! İnce’yi linç ettiler.

            İnce linç edilmeyi hak etti mi acaba?

            Adam kazanmadıysa, linç edenler haklı!

            Adam kazandıysa, linçin sebebi ne?

            Adam kazandıysa, Adam kazanmadı demek yalan değil mi?

            Bu soruları unutturmak için kıvırma stratejilerini de yazayım ki itiraz gelmesin:

            “Avukat ordusu toplasaydı, seçmene moral verseydi, açıklama yapsaydı, YSK’nın önünde barikat kursaydı…”

            Tamam ama Adam kazandı!

            Adam kazanmasa İnce niye Adam kazandı desin?

            Adam kazanmış ki Adam kazandı dedi!

            Adam kazanmışsa İnce niye yalan söyleyip cazgırlık etsin?

            Dünya siyaset tarihinde yalan söylemediği için lince uğrayan tek siyasetçi de CHP’de çıktı ya, helal olsun CHP’lilere!