“Abdullah Gül’den neden korkuyorlar?”
Yanlış hatırlamıyorsam Sayın Cumhurbaşkanı iş bu yazı itibariyle
halen daha gülmekten soruya cevap veremedi!
Soru: Doğu Akdeniz’de yükselen tansiyon için ne
diyorsunuz?
K.K.: Abdullah Gül’den neden korkuyorlar?
Soru: Fransa’nın küstah tutumu hakkında ne
söylersiniz?
K.K.: Abdullah Gül’den neden korkuyorlar?
Soru: HDP ile olan ittifakınızı ne zaman
resmiyete dökeceksiniz?
K.K.: Abdullah Gül’den neden korkuyorlar?
Soru: S-400 füzeleri alındığında Yunanistan
bize savaş mı açacak, neden alıyoruz demiştiniz. Yunanistan savaş
çıkartmak için her türlü saldırganlığı yapıyor. S-400 füzeleri için
söylediklerinizden pişman mısınız ve de Yunanistan’ın saldırgan
tutumu için bir şeyler söylemek ister misiniz?
K.K.: Abdullah Gül’den neden korkuyorlar?
Mübalağa yaptığımın farkındayım ama şairin de dediği gibi
abartıyorum çünkü anlaşılmak istiyorum!
Her ne kadar Sayın Abdullah Gül bile kimsenin kendisinden
korkmadığının farkındayken –ki tüm hayatını garanti üzerine kurup
hiçbir konuda inisiyatif alamamış birisidir kendisi- bir an için
birilerinin… Hadi daha açık söyleyelim, Cumhurbaşkanının Sayın
Gül’den korktuğunu kabul edelim…
İnsan bir beş dakika aynaya bakıp “10 yıldır ana muhalefet
partisinin genel başkanıyım. Son iki cumhurbaşkanlığı seçiminde
aday bile olamadım. Neden kimse benden korkmuyor?” diye
sormaz mı?
Kendisi sormuyor,
CHP delegesi sormuyor,
CHP belediyelerinin beslediği basın sormuyor,
O çok seçkinci, entel, çağdaş, ilerici CHP seçmeni sormuyor…
Bana ne canım? Ben hiç sormam!
İnsan hiç kendisinden değil de bir başkasından korkuluyor
olmasından hava basar mı yahu!
Soru neydi? Hah, hatırladım:
“Abdullah Gül’den neden korkuyorlar?”
Gülmeyin, ayıptır! Ne de olsa adam koskoca genel başkan!
EY İMAN EDENLER, İMAN EDİNİZ!
Allah ile aldatandan daha aşağı, daha adi, daha alçak kim
olabilir?
Sapık bir sahtekârın küçük bir kız çocuğuna cinsel istismarda
bulunduğunu duymuşsunuzdur.
Sapığın adını, olayın detayını yazmak istemiyorum. Midem
kaldırmıyor!
“Nefret” hiçbir zaman kendimi ifade etme şeklim
olmadı ama Allah ile aldatanların sapıklıklarını duyunca içimde
biriken öfkenin nefrete dönüşmesinden rahatsız oluyorum.
Allah ile aldatanlara yüksek seviyede tepki gösteremiyoruz. Türkiye
gazetesinden Sevgili Yücel Koç “Bunlar kimin
uşşaki!” başlıklı yazısında ne güzel söylemiş:
“Dinî hayatın çoraklaştığı özellikle şu son yüzyılın en
büyük problemi ise sahte hocalar, sözde şeyhler, cahil müritler.
İlmin olmadığı yerde şeytan cirit atar.”
Evet, ilmin, bilimin, aklın olmadığı yerde şeytan da uşakları da
cirit atar!
Bu yüzden değil midir ki Allah (c.c.) sürekli hiç düşünmez misiniz,
hiç akıl etmez misiniz diye soruyor.
Ve gelelim Allah ile aldatılanlara, Yücel ağabeyin de tespit
buyurduğu gibi cahil müritlere…
Size derim ki;
“Ey iman edenler, iman ediniz!”