2020 Artı bir

Hadi gözünüz aydın. Aşı bulunda. Gayrı herkes eski usulle ölecek… Bu ironik girişten sonra diyecek pek bir şey kalmıyor aslında.

İ.Emre Gümüş emre@nethaber.com

Hadi gözünüz aydın. Aşı bulunda. Gayrı herkes eski usulle ölecek…

Bu ironik girişten sonra diyecek pek bir şey kalmıyor aslında.

Esteuzubillah:”Bütün nefisler ölümü tadacaktır.” Ötesi var mı?

Aklı erip de iki bin yirmi yılına tanıklık edenlerin ağız birliği etmişçesine dillendirdiği şey hep aynı olsa gerek.

Kurbanın olayım geliver artık yeni yıl…

Elbette ki kimselerin aklına gelmeyecek ölçüde ıstıraplı, kaygılı ve de endişeli geçen günlerin ardından ağzımızda maske, önümüzde mesafe ile açık cezaevinden tahliye olmaya hazırlanırcasına bekler olduk yeni yılı.

İlk zamanlar dalgaya vurdurup olmadık espriler, şakalar, laflarla gülüp geçmiştik oysa. Fakat “mezarlıktan korkanın sevdiği ölmemiştir” sözünde saklı o manayı yaşamaya başladıktan sonra yediden yetmişe herkes yelkenleri indirir oldu gün gün.

Kimi yanı başındaki mesai arkadaşını kaybetti kimi de hayat arkadaşını. Annesini babasını kardeşini derken milyonlarca evde ateş düştüğü yeri yaktı.

Her ne kadar ülkemizde -Rabbim evlerimizden uzak eylesin- başta trafik kazaları olmak üzere kronik hasalıklar ve sigaranın neden olduğu hastalıklarla günde yaklaşık olarak 1164 kişinin(son üç yıl ortalaması) vefat etmiş/ediyorsa da pandemiden kaynaklı ölümler, yaratmış olduğu endişeden kaynaklı olarak daha çak gündem oldu.

O kadar ki perde arkası paylaşımlar, sansasyonel haberler, korku politikası, yurt dışı kaynaklı servis edilen videolar, istatistikler…

Hepsi de ne yazık ki zihnimizde ayrı ayrı tahribata neden oldular.

Birçoğunun mantık çerçevesinde haklılık payı yok değildi aslında.

Baksanıza, düne kadar elimizi kolumuzu sallaya sallaya dolaştığımız sokaklarda yakın zamandır HES kodu olmaksızın dolaşamaz olduk.

Deyim yerindeyse devletin eli elimizin tam da üstünde.

Hani bir gün gelip herkese çip takılacağı ve android bir mahluk gibi ortalıkta dolaşacağımıza yönelik haberleri okudukça insan irite olsa da olur mu olur diyesi geliyor.

Dahası üretilen aşılarla ilgili ortaya atılan iddialardan sonra insan iyiden her şeyden işkillenir oluyor.

Tabi ki yaşayıp göreceğiz. Dünyayı kendilerinin zanneden tanrı tanımaz ülkelere, firmalara, ailelere, şirketlere ve çoğu illegal kurum ve kuruluşlara karşı her zaman dikkatli olmak gerekse de bir şey var ki o da her şeyin sahibi olan Allah’tır.

O kadar.

Bizim yaşamımızda ölümümüzde Allah içindir. Amenna ve saddakna.

Peki sorun ne öyleyse?

Sorun bizim dünyayı her geçen gün daha çok sevmiş olmamız.

Her şeyin sahibi olana Yaradan ile bağımızı gün gün zayıflatmış olmamız.

Dönüp dolaşıp, yazının başında söylediğim ironik cümleye geliyoruz vesselam.

Evet aşı bulundu. Ülke olarak birçok noktada yerli aşı çalışması süre dursun devlet olarak yurt dışından alınacak olan milyonlarca aşı 2021’de ülkemiz insanının hizmetine sunulacak.

Yok efendim güvenilirdi, güvenilmezdi. Ben olacağım ya da olmayacağım, olsam bile sonra olurum, bekleyip göreceğim vs vs…

Bu konuşmaların ardı kesilmeyecek elbette.

Lakin yeni yılda iki bin yirmiye eklenecek olan o “bir” herkes için bambaşka değerler taşıyacağa benziyor.

Olunan yahut reddedilen bir aşı, biten bir vaka, sona eren bir kısıtlama, çıkartıp atılan bir maske, özlemle beklenen bir kavuşma…

Dileğim o ki bir olan Allah yeni yılımızda bizi bir ve beraber eylesin. Çıkarsın bir bir her birimizi sahili selamete.

Amin…