EYYTTT BEE!.

Erdoğan'ın "Yapmayacağım, seçimi kaybetmeme neden olsa bile bu işte yokum" demesi durumu biraz karıştırdı. Son noktayı gerçekten koydu mu yoksa nabız mı yokladı ilerleyen günlerde hep birlikte göreceğiz.

İ.Emre Gümüş emre@nethaber.com

Tarih kitaplarını okumak insana farklı bir güven hissettiriyor. Sanki her anı yaşamış her şeye tanık olmuşsun gibi oluyor. Demişken bir hikaye geliverdi aklıma…

Bir gün Estergon kalesi ile alakalı anlaşma müzakeresi için Osmanlı ve Nemçe (Avusturya) elçileri bir Macar gene­ralinin mezarı yanında buluşmuşlar…

Avusturya murah­haslarından (delege) Palffi, teşbihlerle konuşmaya bayılan bir adamdır. Türk elçilerinden tarihçi Peçevı İbrahim Efendi de bir o kadar hazırcevap…

 Palffi konuşma esnasında der ki:

-Biz, Müslümanları bizden öncekilerin açmaya cüret edemedikleri bir kutuya benzetiriz. "Bunun içinde ne vardır?" diyenlere "bu içi dopdolu yılan, çıyan, akreptir. Eğer bu kutu açılırsa bunlar mem­leketimize yayılır, halkı sokar ve öldürürler" cevabını ve­ririz.

Hepsi bir birinden işiterek buna inanmışlardı. Bu kutu açılmasın, ailem ve alem benim zamanımda harap olma­sın, diye her yeni gelen imparatorumuz bir kilit daha vururdu. Şim­di lazım oldu, kutuyu açtık. Meğer bomboşmuş. Yazık o itikatla geçen ömrümüze!

Peçevı İbrahim Efendi epey bir süre dinledikten sonra sorusunu sorar:

-Peki ya şimdi o görüşte misiniz? Bu arada sizden öncekiler bu­nu bilmemişler ve hata etmişler"

 Palfi bu soruya "Evet" cevabını verince, İbrahim Efendi:

"-Doğru, sizden öncekiler yanılmamışlar, yanılan sizlersiniz. Zira siz henüz kutunun üzerindeki zarfı açtınız. Kutunun kapağını açmadınız. Bundan sonra açılırsa o korkunç mahlûkun zararını görürsünüz!" cevabını vermiş…

Bilmem artık niye anlattım niye yazdım bu hikâyeyi, bence güzel oturdu.

ŞİZOFREN SEMAHAT

Hatırladınız mı bu ismi, hani Karaköy’de başörtüsü takan insanlara saldırmıştı.

Saldırmak diyorum çünkü bir insan yalnızca düşman gördüğüne saldırır.

İnsan dediğime bakmayın sözde insan özde neyse işte…

Yav abi hadi Semahat şizofrendi etrafındaki o kadar insan kör müydü acaba?

Kördü.

Bir başka mesele de millet böyle konu hakkında yorum yapıyor sonra hemen peşine ekliyor aynısı tesettürlü olmayan birine yapılsaydı tepki gösterirdik falan filan…

Bizim tartışmamız gereken konu bu değil kaçıncı yüz yıla girdik be aptallar

Bizim bu durumu acilen, deliler gibi alevlendiren medyayı

Hayata at gözlüğüyle bakan siyasetçileri

Evinde çocuğunu ahlakı anlatmayan babayı ve anneyi

Okulda verilen eğitimi

Sessiz sedasız ortamı izleyen Diyanet zümresini

Özgürlük kelimesini başka bir yerinden okuyanları tartışmamız gerekiyor.

EYT EYT EYT

Eeeee yetti ama dedirten bir hal aldı gibi.

Erdoğan "Yapmayacağım, seçimi kaybetmeme neden olsa bile bu işte yokum dedi.”

Erdoğan’ın ağzından seçim ve kaybetmek kelimelerini ilk defa aynı anda duyuyorum.

Bu durumun ekonomiye zarar vereceğini düşünüp bu karara vardıysa eyvallah der geçerim.

Ama sözlerinin hemen ardından zarar etsek bile şehir hastanelerini kurmaya devam edeceğiz demesi kafamı iyice karıştırdı.

Sonuç itibariyle EYT sorunun çözülmesi bu milletin yararına değil mi?

Sayın Cumhurbaşkanımız bedelli askerliğe de çok karşıydı. Asla böyle bir şey olmaz dedi.

Parası olan var olmayan var, olur mu öyle şey dedi. Bu adalet midir dedi.

Bedelli çıktı geldi.

Bence Erdoğan EYT hakkındaki düşüncelerini de değiştirecektir.

Yapılabilir bir şey olsa niye yapmasın ki diye de sormadan edemiyorum kendime. 

Bay Kılıçdaroğlu hemen nasıl atladı ama olayın içine gördünüz değil mi?

Ben kardeşlerimin yanındayım sizlerin sorununu ben çözerim diyor bir de üstelik

90’lı yıllarda dönemin SSK Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamasını hatırlatmak isterim. "Emeklilik yaşı 50-55'ün üstüne çekilmeli. Yine de yaş yükseltmekle kısa vadede SSK'dan mucize beklenmemeli. Yaş 80 de olsa, SSK kısa vadede kurtulamaz. Yaşla birlikte ek önlemler alınmalı demişti.”

80’de olsa kurtarmaz.

Yaş yükselmezse bu kara delik büyür emeklilere maaş bile ödeyemem…

Bunlar hep sizin söylemleriniz Kılıçdaroğlu…

Çark etmeyin lütfen reca ederim…

Ya da önce çarkı döndürmeyi öğrenin zira bu millet sizi gayet iyi tanıyor.

Beklentim bu değil aslında. Benim asıl beklentim Erdoğan’ın bir güzellik yapıp EYT’lilerin istediği o repliği söylemelerine imkân vermesidir

Eyyyytttt beeeeeeee!

Bekleyip göreceğiz.