Siyasi konularda yazılar yazmaya mecburuz. Öyle ya,
siyaset bizim işimiz değil dediğin gün masonlara teslim oluruz da
seni parmağında oynatırlar vesselam.
Hele ki dünyanın gün gün yangın yerine döndüğü gerçeğinde
siyaset denen mevzu ne yazık ki yediğimiz ekmekten farksız bir
mülahaza haline gelmişken…
Hele hele ülke insanının kahir ekseriyetle sosyal medya
hesapları üzerinden durmaksızın yaptığı salvoları görünce nasıl
yazmazsın.
Merhum Ayşe Osmanoğlu, Sultan II. Abdülhamid’in 1960’da vefat
eden kızı. “Babam Abdülhamid” adını verdiği anıları
kitaplaştırılmış.
Hani “Payitataht Abdülhamid” dizisi de hayli ilgi
çekmişken. Abdülhamid Han’ı filmle de olsa tanımaya çalışıyoruz
ayrıca…
Kitapta yer alan ve Sultan’ın ağzıyla anlatılan “Ah kaht-ı
rical” kısmı. Kızının diliyle söylense de Padişah Abdülhamid,
düşlediği devlet adamı vasıflarını taşıyan sadrazamı bir türlü
tayin edemeyişi yüzünden bu serzenişini dile getirmiş.
Kaht-ı Rical… Yani devlet idaresinde görev vereceği adam
kıtlığı…
Sanki değişen bir şey yok gibi azizim.
KHK MESELESİ
Daha dün gibi. İnsan geriye dönüp hatırlamak bile istemese de 15
Temmuz gecesi milletin yüreğinde açılan o yara kapanacak gibi
görünmüyor.
Belki de kapanmaması daha iyi kim bilir.
Hem bunca FETÖ’cünün ortalıkta fink attığı bir zamanda kapanması
da imkânsız…
Ortalıkta diyorum. Kimi içerde kimi dışarda kimi de yurt dışında
elbette.
Rahmetli Ömer HALİSDEMİR başta olma üzere şehadet şerbeti
içen
insanımızı düşündükçe kanı donuyor insanın.
Sonra bir de arada bir ortaya atılan lüzumsuz beyanatları
duyunca daha bir ifrit oluyoruz ayrıca..
Ilıcak’ın ve Altan’ın dışarı çıkışı hayra mı şerre mi alamet
derken asıl çıkış başka yerden gelmesin mi?
“KHK bir faciadır” deyiverdi yılların kurt siyasetçisi
Arınç…
Tam da soğuyan havalarla bir buz kesmişti ki ortalık, kem küm
sözleriyle toparlama telaşıdır aldı yürüdü.
Arınç en son olarak aslında mesele şu dostlar demek istedim
dercesine ''AK Parti Türkiye'nin sigortası. Bu sigortayı attırmamak
lazım. Birbirimize düşeriz, parçalanırız, kuvvetimiz gider''
dedi.
Ha şunu bileydin. Amma ve lakin benim yaşımın iki katından fazla
siyasetle uğraşmış hele ki Rahmetli Erbakan’ın rahle-i tedrisine
diz çökmüş bir hukuk adamının cerbezeli laflarının arasına bu
ifadeyi sıkıştırması hiç ama hiç hayra alamet değil.
Bekleyip göreceğiz…