Gençlerde sarı alarm

Uyuşturucu maddeler filmlerde gördüğümü gibi izbe koridorlardan geçip ulaşılan yerlerde satılmıyorlar. Kendisi için ailesi için ve ülkesi için faydalı olabilecek genç, kendisi için ailesi için ve ülkesi için büyük bir sorun haline gelebiliyor

Kazım Köse kazimkose@nethaber.com

Adı ne olursa olsun, dünyanın neresinde olursa olsun bir ülkenin en değerli varlıkları gençleridir. 
Elbette bizim ülkemizin de. 
Bu nedenle gençlere özel  önem verilmesinin gerektiğini düşünüyorum. 
Günümüzde, eğer önlem alınmazsa, genç nüfus için iki önemli sorun gözüküyor. 

Birincisi tahmin edileceği gibi uyuşturucu. 

İkincisi ise eğitimsizlik.

20 yıl öncesine kadar uyuşturucu dendiğinde akla eroin ve esrar gelirdi. 
Bu uyuşturucu maddeler hem pahalı hem de onlara erişmek zordu. 
Ama şimdiki uyuşturucular  neredeyse sakız fiyatına satın alınabiliyor. 
Üstelik, uyuşturucu maddeler filmlerde gördüğümü gibi izbe  koridorlardan geçip ulaşılan yerlerde satılmıyorlar.
Gün geçmiyor ki medyada bonzai kullanmış ve bu nedenle sokaklarda kendinden geçmiş halde yatan gençlerle İlgili haberleri görmeyelim. 
Hatta sokakta gezerken normal vatandaş olarak bizler bile raslıyoruz. 
Kendisi için ailesi için ve ülkesi için faydalı olabilecek genç, kendisi için ailesi için ve ülkesi için büyük bir sorun haline gelebiliyor. 

Neden? 

Sadece ve sadece uyuşturucu bağımlısı olduğundan. 
Bağımlılık yapan bütün maddelerin ortak bir özellikleri var. 
Madde bağımlılarının  kullandıkları maddeden vazgeçseler bile bunu başarmak çok zor çünkü asla eski hallerine dönmelerine müsade etmiyorlar. 
Bu konuda ailelerin ve yetkililerin acilen önlem almaları gerekli. 
Çünkü şuan kırmızı alarmda olunmasa bile, epeydir sarı alarmda bulunulduğunu düşünüyorum.

Evet eğitimsizlikte aynı şekilde sorun. 

Eğitimsizlikten kastım bütün gençlerin üniversite okuması değil. 

Benim söylemek istediğim şu. 

Bütün gençliğin üniversite okuyarak ya da okumadan kesinlikle meslek sahibi olmaları. 

Günümüzde böyle mi? Kesinlikle hayır. 

Ülkemizde maalesef eğitim sistemi üniversite odaklı. 
Ailelerin de tek hedefi çocuklarını ne olursa olsun bir üniversiteye atmak. 

Tamam bu kulağa hoş geliyor. 

Ama  pratikte durum o kadar hoş mu? 

Hayır değil. 

19 yaşına kadar sadece üniversite amaçlı hazırlanan gençler kazanamadıkları taktirde İşsizlik ordusuna katılıyorlar. 

Hem de hiçbir mesleği olmadan. 

Oysa yapılacak iş çok daha farklı olmalı. 

Bütün gençlerin üniversite ufukları açık bırakılmak şartıyla, meslek liselerinde en azından %30 oranında bir mesleği öğrenmeleri gerekiyor. 

Meslek liselerinden kast ettiğim bugünkü şekliyle meslek liseleri değil. 

Maalesef günümüzün meslek liseleri ağırlıklı olarak meslek lisesi mezunu mesleksizler yetiştiriyor.

Almanya örneğinin ülkemize de uyarlanarak eğitim sistemimize getirilmesinin sorunu çözeceğine inanıyorum. 

Ayrıca Almanya'nın bugünkü kalkınmışlığına mevcut eğitim sistemi sayesinde ulaştığını söylemekte yanlış olmaz.

Sonuç olarak,  gençlerimiz ülkemizin en değerli varlıklarıdır. 

Bu değerleri doğru yetiştirmek ise aileler ve devletin ihmal edemeyecekleri ortak görevi kabul edilmeli. 

Atatürk'ün dediği gibi, gençler yeni nesil sizlerin eseri olacaktır. 
Evet gelecek gençlerin eseri olacak. Fakat gençlerde bugünkü yetişkinlerin eseri.