YAZARLAR

Laik uçkurlar!

Peşin peşin söyleyeyim, kimsenin özel hayatı beni ilgilendirmez. Kim kiminle ne yapmış, ne anlarım ne de merak ederim!

Cengiz Gülaç
Cengiz Gülaçcengizgulac@nethaber.com

Yine peşin peşin söyleyeyim, sapığın, tacizcinin fikrine de zikrine de partisine de bakılmaz.

            Senelerce Ensar Vakfı’ndaki bir sapık üzerinden ahlak vaaz edip neredeyse mütedeyyin insanların tamamını tacizci gibi göstermeye çalışan sözde seçkinci, özde faşist seküler dinin müritleri yine en son Nurullah isimli hazcı sahtekâr üzerinden tepinmişlerdi.

            Allah, Ensar Vakfı’ndaki sapığın belasını versin!

            Allah, hazcı sahtekâr Nurullah’ın belasını versin!

            Çocuk tacizcileri başta olmak üzere, her nerede sapık dürtülerinin esiri olup milletin namusuna göz diken varsa, Allah hepsinin belasını versin!..

            Ancak…

            Ve fakat…

            “Alo Taciz Hattı” kuracak hale gelen bir partinin taciz skandallarını birçok “yollu” seküler mürit görmezden geldi!

            Misal, Google’dan arakladığı zırvaları köşe diye millete yutturan asrın kaçak yazarı Yılmaz Özdil CHP’deki taciz skandallarıyla ilgili tek cümle kurdu mu?

            İlkokul seviyesindeki kaynaksız çakma hikâyeleri 2.500 liraya kakalayan asrın kaçak yazarına buradan bir tavsiyede bulunacağım…

            Sevgili Yılmaz,

            IQ seviyesi ana rahmi terk olan insanları avlamakta üzerine yok! Çocuk hikâyelerini 2.500 liraya satabiliyorsun. Ki, satış tarihindeki döviz kurunu düşündüğümüzde bugün kitap 3 bin lirayı geçti!

            Ben çok merak etmesem de memleket eşrafının en çok uçkur meselelerini merak ettiğini biliyoruz. Gel şu CHP’deki taciz meselelerini kitaplaştır!

            Çocuk hikâyelerini 2.500’e kakaladığına göre yorgan altı hikâyeleri en az 5 bine kakalarsın!

            Önsözü de Can Ataklı yazsın. Çünkü yolludan anlıyor!

            Hadi kitabın adı da benden olsun!

            “Laik Uçkurlar!

FİKRİ SAĞLAR’IN FİKRİ SEFALETİ!

            CHP’nin resmi kanalı Halk TV’de konuşan Fikri Sağlar’a çok teşekkür ederim!

            Kardeşi 28 Şubat sürecinde başörtüsü yüzünden mağdur olan ve o günleri gözyaşlarıyla anlatan Ali Babacan kimlerle nikâh kıydığını görüyordur inşallah!

            Ve tabi yıllarca hakarete uğrayan, eğitim hakkı elinden alınan, memur olmaları engellenenler de umarım görüyordur!

            Fikri’nin fikrine gelecek olursak…

            Vay efendim neymiş, başörtüsü başkaymış, türban başka bir şeymiş.

            Vay efendim neymiş, türban irticai faaliyetlerin, şeriat isteyenlerin üniformasıymış.

            Vay efendim neymiş, başörtüsü yüz yıllar boyunca Anadolu’da bir geleneksel giysiymiş.

            Vay efendim neymiş, yargılandığı zaman türbanlı bir hâkimin karşısına gittiğinde o hâkimin,  haklarını koruyacağı, adaleti sağlayacağı konusunda kuşkusu varmış…

            Her şeyden önce, “türban nedir, başörtüsü nedir” gibi geri zekâlı sorular üzerine Fikri gibi fikir beyan etmenin okuyucumun zekâ seviyesine hakaret olduğunu düşünüyorum!

            Onlarca yıl aynı zırvaları dinledik. Her ne hikmetse başını örten her öğrenci, her memur, her siyasetçi eşi türbanlı sayıldı. Ki, türbanlı olmak ne demekse!

            Başını örtüp ev kadını, hizmetçi, temizlikçi, köylü olduysan sıkıntı yoktu.

            Neyse, dedim ya, özde faşist, sözde aptalca bir mevzuyu konuşmak istemiyorum.

            İnsanların kılık kıyafetlerinin, hangi şekle büründüğünün asıl niyetlerini göstermeyeceğini, insanların beyinlerinin içini şekiller üzerinden değerlendiremeyeceğimizi Fikri’nin bile anlayabileceği basitlikte örneklendirelim!

            “Sümüklü sahtekâr vaiz Fetullah şakirtlerine diyordu ki;

            Haz alamdan cinsel ilişkiye girebilirsiniz!

            Başınızı örtmeyeceksiniz.

            İçki içebilirsiniz!

            Gizlenmek için ne gerekiyorsa onu yapın…

            Aldığı talimatlarla devlet kurumlarına sızmak isteyen FETÖ’cüleri her kılıkta gördük.

            Misal…

            Orduya girmek için Atatürkçü oldular. Orduevlerinde en çok içkiyi onlar içti. Kapının önüne çöp koyarken bira şişelerini herkesin göreceği şekilde koydular.

            Ateist olan akademisyen var.

            Sol örgütlerin en ön safında yer alan var.

            HDP’ye Kürtçü diye giren, MHP’ye ülkücü diye giren, CHP’ye Atatürkçü diye giren var…

            Fikri, işin inanç özgürlüğü meselesine hiç girmiyorum bak!

            İnanç özgürlüğünü insanların kılık kıyafetleri üzerinden ele almak demek bazılarının görünüşlerine bakıp onları adam zannetmek gibi hatalı bir tutumdur!

            Tıpkı kılık kıyafetine, geçmişine, işgal ettiği makamlara bakınca Fikri’yi adam zannetmemiz gibi!

Yorumlar 15 Yorum