YAZARLAR

Tarih yanmayı göze alanları yazar!

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde… Develer Fransa’ya başkan iken, pireler İslam düşmanı iken! Ben zulmün gölgesinde çaresizliği kader eyleyip saçma bir şekilde ninemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken…

Cengiz Gülaç
Cengiz Gülaçcengizgulac@nethaber.com

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde… Develer Fransa’ya başkan iken, pireler İslam düşmanı iken! Ben zulmün gölgesinde çaresizliği kader eyleyip saçma bir şekilde ninemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken…

Dört tane kelebek, hepi topu 24 saatlik ömürlerinin tadını çıkarıp ormanda gezerken “ateşi” görmüşler. Hayatlarında(!) ilk defa karşılaştıkları için ateşi çok merak etmişler.

Acaba nedir?

Birinci kelebek ateşe biraz yaklaştığında üzerinin aydınlandığını fark etmiş. Arkadaşlarının yanına gelmiş ve şöyle demiş:

-Bu ateş aydınlatıcı bir şey.

İkinci kelebek bu bilgiyle tatmin olmamış ve biraz daha yaklaşmış. Bakmış ısınıyor. Şöyle demiş:

-Aynı zamanda bu ateş ısıtıcı bir şey.

Üçüncü kelebek bu bilgiyle de yetinmemiş ve biraz daha yaklaşınca kanatlarını yanmaktan zor kurtarmış. O da geri dönüp arkadaşlarına şöyle demiş:

-Ve bu ateş yakıcı bir şey.

Dördüncü kelebek nerelidir, bilmiyorum! İçindeki öğrenme aşkına yenilmiş. Ateş hakkında her şeyi öğrenmek istemiş.

Dördüncü kelebek ateşe biraz yaklaşmış, aydınlandığını görmüş. Biraz daha yaklaşmış, ısındığını görmüş. Yaklaşmaya devam edince ateşin kanatlarını kavurmaya başladığını hissetmiş… (Gezme kelebek bu ormanlarda seni yakarlar, dediğinizi duyar gibiyim!)

Sonra kelebek kendisini tutamamış ve ateşin içine girdiğinde pof diye yanmış, kül olmuş. (Garibimin canı ne ki?)

Ateşin ne olduğunu belki bir tek o bilebilmiş ama geri dönüp söyleyememiş. Çünkü o ateşin içinde kaybolmuş ve bir şeyi, ancak içinde kaybolan bilebilirmiş…

*****

Hz. Musa’nın kavmini bırakıp gittikten sonra döndüğünde kavminin Samir’in onlara verdiği böğüren buzağıya tapındıklarını gördüğü kıssayı bilenler vaktin halini anlayacaklardır.

  Hz. Peygamber bugün dönüp ümmetinin haline bakabilse, Musa’nın kavmi gibi ümmetinin modern zamanların Samirleri’nin putlarının kölesi olduklarını görüp kahrolamaz mı sizce?

Acının ve zulmün coğrafyasına dönene İslam beldelerinde kendisine lider diyen kölelerin Peygamberlerine hakaret edilirken terk dertlerinin bir başka Müslüman ülkeyi boykot etmek, köşeye sıkıştırmak ve Gazze’nin katili İsrail’e yaranmak olduğunu görmek ne acı ama!

Macron yüce Peygamberimize hakaret edilen paçavraları tüm resmi kurumların binalarına yansıtırken, İslam’a nizam vermeye çalışırken, Batı’nın kucağında oturan hedonist liderlerin sesi çıkmıyor.

Onlar zulme sessiz kalsalar da, dinlerine ve kutsallarına hakaret edilse de…

Dinin sahibi Allah’tır!

Amenna ve saddakna!

Ancak her nerede ve her ne zaman İslam incitilmişse akla Türkler geliyorsa…

Müslüman denince akla Türk gelir diyerek kadersiz coğrafyanın mazlum evlatlarını incitmek istemem ama son bin yıl Macron ve aveneleri için Müslüman Türk’tür!

İslamofobinin Erdoğanfobiye dönmesinin sebebi işte tam olarak budur.

*****

Dünya beşten büyüktür demek ateşi göze almaktır.

Dünya beşten büyüktür demek için ancak ve ancak Müslüman ve dahi Türk vicdanına sahip olmak gerekir.

Aman o ne der,

Aman onlar ne der,

Aman akıbetimiz ne olur,

Diye ziyan olmuş hayatlar bir güne bir gün;

Ama Allah ne der, demediyse…

Vicdan ne der, demdiyse…

Adalet ne der, demediyse…

Yanmak, tüm bu zulmün içinde vicdanlı olmak demektir!

Hakikati yanmayı göze alanlar anlar,..

Tarih, yanmayı göze alanları yazar!..

Yorumlar 11 Yorum