YAZARLAR

Son üç ayda yükseldikçe yükselenler ve alçaldıkça alçalanlar

Koronavirüs karantinası döneminde yaşanan gelişmeler nihayetinde bazı isimler halkın gözünde kat kat yükselirken, bazıları ise gözden düşmekle kalmadı, adeta yere çakıldılar.

Muhammet Affan Polat
Muhammet Affan Polatmuhammetaffan@nethaber.com

İlk olarak gözden düşenlerden başlayalım...

***

1-Ekrem İmamoğlu:

Düştü çünkü...

Belki de ilk büyük sınavı olan salgın döneminde tam üç ay boyunca İstanbul halkına doğru düzgün ulaşım hizmeti sağlayamadı. Otobüs seferleri allak bullak oldu.

İnsanlar sokakta dahi bir metre sosyal mesafeyle gezerken, ekmek parası kazanmaya işe gitmek zorunda olan vatandaşlar, otobüslerde sıkış tıkış yolculuk yapmak zorunda kaldı.

Sefer aralıklarını düzenleyemediler. 'Fazilet Durağı' diye bir yalanla beceriksizliklerinin üzerini örtmeye çabaladılar. Mahkeme kararıyla yalancı çıktılar.

İş öyle bir noktaya geldi ki milleti koronavirüsten korumaya çalışan sağlık personelleri dahi hastaneye gidemez oldu.

Millet de haliyle dedi ki, ''Biz de seni bir şey sanmıştık be başkan...''

***

2-Faik Öztrak:

Düştü çünkü...

Toplumun taraflı tarafsız ekseriyeti tarafından takdirle karşılanan Selçuk Bayraktar ile 'damat' diyerek dalga geçmeye çalıştı. 

'O çokça övdüğünüz havacı' diye bahsederek yaptığı işi küçük göstermeye çalıştı. Tıpkı CHP'nin kirli tarihinde olduğu gibi millileşme hareketinin öncülerine köstek olmak için birbirinden saçma açıklamalar yaptı.

Ağzına doladığı 'damat' kelimesi döndü dolaştı kendisine vurdu. Bir de baktık ki devlet içerisinde akrabalık ilişkilerini eleştirecek olan son kişi kendisiymiş.

Dede Öztrak bilmem ne bakanıymış, baba Öztrak bilmem ne vekiliymiş, amca Öztrak bilmem ne genel müdürüymüş. 

Öztrak sülalesinin hangi beyin fonksiyonları nesilden nesile iletiliyor da bu adamlar saltanat misali koltukları tekellerine alıp birbirlerine devrediyorlar bilen yok.

Tek özelliği babasının, amcasının ve dedesini devlet kademelerinde görev almış olması olan Faik Öztrak, bu devletin savunma sanayiine son yüz yılda en büyük katkıyı yapmış olan adamla 'damat' diyerek dalga geçmeye çalışınca millet de dedi ki:

''Selçuk Bayraktar bu vatana yaptığı hizmetin kırkta birini zekat diye size verse yedi sülalenize yeter...''

***

3- Ahmet Davutoğlu:

Düştü çünkü...

Erdoğan'a karşı yumuşak bir tavır sergileyecekmiş gibi fırladı siyaset sahnesine. Doğuştan çürük bir parti olacağı aylar öncesinden belliyken yine de şansını denedi. Beceremedi, gündem olmayı başaramadı.

Baktı olacak gibi değil, Allah ne verdiyse yardırmaya başladı.

Erdoğan, kendisini muhatap alıp hakkında konuşmayınca iyice küplere bindi, çıktığı yayınlarda kendisine istemediği soruları soran gazetecilere ters ters konuşmaya başladı.

Sinir katsayısı yükseldi. Antipatikleştikçe antipatikleşti.

Halbuki Erdoğan'la anlaşamamasına rağmen CHP'lileşmeseydi belki de daha makul bir çizgide yerini koruyabilirdi.

Yapamadı...

Sembolü altı 'ok' olan CHP'ye yaranmak için girmediği hal kalmadı.

Millet de dedi ki:

''Kusura bakma Davutoğlu ama senden bir 'ok' olmaz...''

***

4-Yavuz Ağıralioğlu:

Düştü çünkü...

Siyaset sahnesinde kendinden söz ettirmeye başladığı günlerde algısı oldukça yüksek bir isim olmasına rağmen İYİ Parti ile HDP arasında arabuluculuk görevine soyundu(ruldu).

Biraz muhafazakar biraz ülkücü geçmişli bir isim olduğundan HDP ile İYİ Parti arasında varmış gösterilen kavganın sebebi olan gayrı meşru ilişki, sanki hiç kurulmamış gibi gösterme görevi ona verildi.

Proje tutmadı.

Millet de dedi ki:

''İyisin, güzelsin ama kendine yazık ettin Ağıralioğlu...''

Şimdi sıra yükseldikçe yükselenlere geldi...

***

1- Fahrettin Koca:

Yükseldi çünkü...

Koronavirüs saglını döneminde sağlık sistemini ayakta tutmayı başardı. Tedbirleri erkenden aldı ve işin başından bir an dahi ayrılmadı. 

Gecenin ilerleyen saatlerinden bile arayanlar, bizzat kendisiyle konuşabildi.

Her açıklamasında güven vermeyi başardı. Sadece bir veya birkaç kesimin değil, toplumun ekseriyetin takdirini topladı.

Millet de dedi ki:

''Allah senden razı olsun Koca bakan...''

***

2- Süleyman Soylu:

Yükseldi çünkü...

Türk siyaset tarihi onlarca hatta yüzlerce hata gördü. Yanlış gördü. Bazen kasıtlı yapılan beceriksizlikler bile gördü.

Fakat bunların en hafifi olan 'hatadan' sebep 'Bütün sorumluluğu kabul ederek istifamı sunuyorum' diyecek kadar makamı elinin tersiyle itebilen birini görmedi.

İstifasını verdiği gece sokaklar destek alkışlarıyla çınladı.

Millet de dedi ki:

''Seninle yürünecek daha çok yolumuz, yolu kesilecek çok düşmanımız var...''

***

3- Selçuk Bayraktar:

Kendisiyle 'damat' diyerek dalga geçmeye çalışanları art niyetlerinde boğdu. Başrısına başarı ekleyerek Türkiye'yi kendi gökyzünde kendi uçan araçlarıyla gezinebilen ve koruyabilen bir ülke haline getirdi.

Teröristlere göz açtırmadı. Kara operasyonu ile yapılacak olan onlarca operasyonu insansız hava araçlarıyla icra ederek kim bilir belki de kaç Mehmetçik'in canını kurtardı.

Teröristlerin korkulu rüyası oldu. Libya'da Hafter'e kök söktürdü. Yunanistan medyasına ''Türkler askeri alanda yüzde 100'e yakın millileştiler'' dedirtti.

14 günde solunum cihazı üreten ekipte başı yine o çekti.

AKINCI'ya çektikleri belgesel saatlar içerisinde 1 millyondan fazla izlendi.

Millet de dedi ki:

''Acaba sana 'damat' diyerek dalga geçenlerin şu ülkede bir çakılı çivisi var mıdır? Yok!''

***

4- Cüneyt Özdemir:

Yükseldi çünkü...

Bağımsıza yakın bir habercilik çizgisinde durdu. Bu hep böyle devam edecek mi izleyip göreceğiz fakat, bu dönemde herkesi dinlemeye çalıştı. Yeri geldi AK Parti'ye vurdu, yeri geldi CHP'ye saydırdı.

Her iki tarafında aklı başında kesimi tarafından ilgiyle takip edildi.

YouTube kanalında abone sayısı arttıkça arttı.

Millet de dedi ki:

''Her zaman olmasa da bu adam bazen çok doğru konuşuyor...''

Peki sizin izlenimlerinize göre yükselen ve alçalan isimler kimlerdi?

Yorumlar 2 Yorum