Kemal Kılıçdaroğlu sokağa çıkma yasağı çağrısında bulundu
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, koronavirüs salgınına karşı alınan tedbirlerle ilgili açıklama yayınladı. 8 maddelik açıklamasında OHAL çağrısında bulundu.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Evde Tut” başlıklı bir yazılı açıklamada bulundu. Kılıçdaroğlu yazısında, "Geniş, yaygın ve etkin bir sokağa çıkma ve karantina ihtiyacı olduğu açıktır" dedi.
''KAMUOYUNDA KARANTİNA BEKLENTİSİ VAR''
Koronavirüs salgını nedeniyle, kamuoyunun genel bir sokağa çıkma
yasağı ve karantina beklentisi olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu,
''Ancak bu talepler karşısında Sayın Erdoğan ile birlikte Sayın
Sağlık Bakanı ve Sayın İçişleri Bakanı da sıklıkla "Herkes kendi
OHAL'ini ilan etsin diyor." ifadelerini kullandı.
''OHAL İLAN ETMEK GEREKLİDİR''
Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarında OHAL vurgusu yaparak,
''Koronavirüs salgınını kontrol altına almak için OHAL ilan etmek
gerekmemektedir. Sorun, İl İdare Kanunu ve Umumi Hıfzıssıhha
Kanunu'nun iktidara verdiği yetkilerin zamanında ve yeterince
kullanılamaması sorunudur.'' dedi.
''İKTİDAR ÖNLEM ALMAKTA ZAFİYET
GÖSTERMİŞTİR''
''İçişleri Bakanlığı 22 Mart 2020 tarihli genelgesiyle, valiler
eliyle 65 yaşın üzerindeki vatandaşlarla, kronik hastalıkları
olanların sokağa çıkmalarını ülke genelinde yasaklamıştır. Ama
sokağa çıkmaları yasaklanmayanların, akşam eve döneceklerini
düşünmemiştir.'' sözlerinin yer verildiği açıklamada, ''İktidar
maalesef bu güne kadar salgın ile ilgili önlem almakta önemli
zafiyetler göstermiştir. Testlerin yaygınlaştırılmasındaki
gecikmeler, sınırların kapatılmasındaki gecikmeler, ulaşım
kısıtlamalarındaki gecikmeler bunlara örnek verilebilir.''
denildi.
''GENEL KARANTİNAYA DÖNÜŞMESİ ZORUNLUDUR''
Kılıçdaroğlu'nun koronavirüs önlemleri kapsamında yayınladığı
açıklama şu sözlerde devam ediyor: ''Bu bağlamda, Sayın Erdoğan'ın
27 Mart 2020 tarihinde açıkladığı 7 maddelik yeni önlemler dizisi
de tek başına yeterli değildir. Bugün geldiğimiz noktada; geniş,
yaygın ve etkin bir sokağa çıkma yasağı ve karantina ihtiyacı
olduğu açıktır. Bu sorunu "Evde Kal Türkiye" gibi kampanyalarla;
vatandaşlarımızın kendi irade ve inisiyatiflerine bırakarak ve
ayrıca vatandaşlara iş ve gelir güvencesi sağlamadan kendi
kaderlerine terk ederek çözmek mümkün değildir. Bu nedenle 65 yaş
üzerinde olanlar ile kronik hastalığı bulunanlar için getirilen
sokağa çıkma yasağının, İl İdare Kanunu ve Umumi Hıfzıssıhha
Kanunu'nun iktidara verdiği yetki çerçevesinde, bir an önce herkes
için genelleştirilerek, genel bir karantinaya dönüştürülmesi
zorunludur.
İŞTE KEMAL KILIÇTAROĞLU'NUN MADDE MADDE YAYINLADIĞI ÖNLEMLER
1- Kovid-19 salgınını kontrol altına almak
için OHAL ilan etmek gerekmemektedir. Sorun, İl İdare
Kanunu ve Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'nun iktidara verdiği yetkilerin
zamanında ve yeterince kullanılamaması sorunudur.
2- İçişleri Bakanlığı 22 Mart 2020 tarihli genelgesiyle,
valiler eliyle 65 yaşın üzerindeki vatandaşlarla, kronik
hastalıkları olanların sokağa çıkmalarını ülke genelinde
yasaklamıştır. Ama sokağa çıkmaları yasaklanmayanların,
akşam eve döneceklerini düşünmemiştir.
3- İktidar maalesef bu güne kadar salgın ile ilgili önlem almakta
önemli zafiyetler göstermiştir. Testlerin yaygınlaştırılmasındaki
gecikmeler, sınırların kapatılmasındaki gecikmeler, ulaşım
kısıtlamalarındaki gecikmeler bunlara örnek verilebilir.
4- Bu bağlamda, Sayın Erdoğan'ın 27 Mart 2020 tarihinde açıkladığı
7 maddelik yeni önlemler dizisi de tek başına yeterli değildir.
Bugün geldiğimiz noktada; geniş, yaygın ve etkin bir sokağa
çıkma yasağı ve karantina ihtiyacı olduğu
açıktır.
5- Bu sorunu 'Evde Kal Türkiye' gibi kampanyalarla;
vatandaşlarımızın kendi irade ve inisiyatiflerine bırakarak ve
ayrıca vatandaşlara iş ve gelir güvencesi sağlamadan kendi
kaderlerine terk ederek çözmek mümkün değildir.
6- Bu nedenle 65 yaş üzerinde olanlar ile kronik hastalığı
bulunanlar için getirilen sokağa çıkma yasağının, İl İdare Kanunu
ve Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'nun iktidara verdiği yetki
çerçevesinde, bir an önce herkes için genelleştirilerek, genel bir
karantinaya dönüştürülmesi zorunludur.
7- Bu süre içinde evde kalanların geçimlerini sağlayacak ekonomik
önlemlerin de doğrudan iktidar tarafından alınması gereklidir.
Gerek vatandaşların geçim ihtiyaçları, gerek sektörlerin ekonomik
destek ihtiyaçları konusunda, daha önce önerdiğimiz önlemlerin de
derhal alınması zorunludur.
- a) Sayın Erdoğan da 27 Mart 2020 tarihli
açıklamasında “İnsanlığın karşı karşıya kaldığı bu krizin
üstesinden gelebilmek için daha çok fedakarlık yapmamız
gereken bir döneme girdik” demiştir. Bu kapsamda “daha
çok fedakarlık” yapması gereken kesimlerin başında hazine garantili
köprü, tünel, yol, hastane, havalimanı vb. işletmelerin
işleticilerinin geldiğini de kamuoyunun takdirlerine sunuyoruz. Bu
kapsamda döviz kuruna endeksli ödemelerin doğrudan Türk lirasına
çevrilerek bir yıl süreyle ertelenmesi, geçiş garantisinin askıya
alınması işleticilerin de yapmak isteyeceği bir fedakarlıktır.
- b) Doğalgaz ve elektrik dağıtım şirketlerinin
yapması gereken fedakarlık da unutulmamalıdır. Bu kapsamda
abonelerinin fatura ödemeleri, faizsiz olarak salgının kontrol
altına alındığı tarihe kadar ertelenmelidir.
- c) TOBB, TÜSİAD, MÜSİAD ve TESK gibi kuruluşların
üyeleri, çalışanlarının iş akdine son vermemeli, onlar da
üzerlerine düşen fedakarlığa katlanmalıdırlar.
8- Ayrıca süreç içinde yasal bir desteğe ihtiyaç duyulması halinde,
(örneğin; salgın hastalık süresince işçi çıkarma yasağı
öngören bir düzenlemenin Parlamentoya gelmesi gibi…) Parlamentoda
bu kararların alınması için tam destek vermeye de hazır
olduğumuzu belirtmek isteriz.
Artık sorun “evde kal” aşamasından “evde
tut” aşamasına geçmiştir. Bir an önce iktidarın bu önlemleri
alması gerekmektedir.