YAZARLAR

Fetva veriyorum kulak verin!

Günlerdir içimi sızlatan bir kare var. Fotoğrafın teması hep aynı sadece içindeki insanlar değişiyor. Hani şu İBB'nin zor durumda bıraktığı vatandaşlardan bahsediyorum...

İ.Emre Gümüş
İ.Emre Gümüşemre@nethaber.com

Tabi ki de fetva vermemi beklemiyorsunuzdur umarım.

Çünkü ben ne imamım ne de İmamoğlu’yum.

Hakikaten ilginç günler yaşıyoruz.

Tüm bu sıkıntılar bittiğinde aklınıza ilk ne gelecek?

Kemal Kılıçdaroğlu’nun hastane diye bize yutturmaya çalıştığı bin kişilik deneme kabini mi?

10 Nisan gecesi Luppo’suz yapamam diyen amca mı?

Fahrettin Koca’nın gece gündüz demeden çalışması mı?

Süleyman Soylu’nun ani istifa kararı ve sonrasında gece yarısı milletin vermiş olduğu birlik ve beraberlik mesajı mı?

Habertürk ekranlarında kimin yellendiği mi?

Say say bitmeyecek onlarca şey yaşadık ki kimine gülüp geçeceğiz.

Kimini ise asla unutamayacağız.

Mesela ben metrobüsleri garaja çekip halkı perişan duruma düşüren İBB’nin fetvacı Başkanını asla unutmayacağım.  

İstanbul’da Belediye Başkanlığı koltuğuna oturmak için “İstanbul'un kaynaklarını doğru yöneteceğiz. İsrafa son vereceğiz, İstanbul'un bütçesini iyi yönetip yeni kaynaklar oluşturacağız. Kazanan İstanbul olacak.” İfadelerini kullanmıştı.

Açıp bakabilirsiniz. Halen sosyal medya hesaplarında duruyor.

Bugün ise anlıyoruz ki kaynak dediği şey bizden istediği fitre ve zekatlarmış…

Hadi bu duruma beceriksizlik deyip geçelim.

Başımızda koronavirüs gibi bir illet varken ve bu illet temas yoluyla bulaşıyorken, evine ekmek götürmek için işe gitmek zorunda olan insanların ulaşım yollarını, sırf israfı bahane ederek kısıtlamak beceriksizlik olduğu kadar halka zulmetmektir.

Tamam, artık tüm İstanbul hatta tüm Türkiye olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin borç içinde kaldığını öğrendi.

Paraya ihtiyacı var.

Peki bu yeni VİP araç ihalesi neyin nesi?

İmamoğlu’nun göreve geldiği 6 ay sürecinde bu 6. araç alım ihalesi olacak.

Bu yapılacak son ihaleyle toplamda 3 bin 242 tane araç daha kiralamış olacak.

Göreve geldiği ilk günlerde yaptığı şovu ben şahsen unutmadım.

Yenikapı’yı arabalarla doldurmuştu.

İşte bunların hepsi israf diye gözümüze sokmuştu.

Madem belediye borç içinde, vatandaş için çıkartacağı fazladan bir metrobüs seferinin masrafını ödeyemeyecek durumda ise VİP araç ihalesi Allah’ın bir lütfu mu?

Bir delikanlı çıksın da izah ediversin, içinden çıkılamayan bu keşmekeş durumu.

Hazır konu İBB'nin sefer sayılarını azaltması ve otobüs ile metrobüsleri garajlarda tutması sonucu İstanbul halkının yaşadığı eziyete gelmişken ulaşımdan sorumlu Murat Ongun ismine değinmeden geçemeyeceğim.

Görevden alındı denildi.

Ulaşım görevinden alındı. Yoksa İBB Başkanı’nın omzundaki el olmaya devam ediyor.

O işe devam, sıkıntı yok.

Ben size bir şey daha söyleyeyim.

Benim şahsi kanaatim Murat Ongun’u ulaşım görevinden Murat Ongun almıştır. Belediye Başkanına sadece haber verilmiştir.

Çünkü orada işler öyle dönüyor.

Birileri diyor, birileri denileni yapıyor.

İBB Başkanı İmamoğlu’nun kendisi için dönemi biten siyasetçiler gibiyim sözü şaka değil de gerçek mi acaba?

Siz ne düşünüyorsunuz?

İstifası mı yakındır, pes edişi mi yakındır bilmem tek bildiğim kimsenin güveninin kalmadığıdır.

KİNİNİZDE BOĞULUN!

Yazılarını, kitaplarını beğendiğim fakat her fikrine eyvallahımın olmadığı Dücane Cündioğlu’nun bir sözü var.

Diyor ki, zayıf karakterli insanların, hayatlarını sürdürmek için kindar duygulara ihtiyacı vardır.

Bizde öyle bir zihniyet var ki içtikleri suda, soludukları havada bile nefret ve kin var.

Zayıf karakterli de değiller, bunlar daha başka

Koronavirüs Cumhurbaşkanı’nın dağıttığı hediyeler yaydı diyecek kadar alçalmak siyaset arenasında unutulmayacaklar arasına çoktan girdi bile.

Bunu alıp, korkunç iddia diye manşete taşımak zaten alçaklarda olan bir medya grubu için çokta zor olmasa gerek.

Bazen çok merak ediyorum. Ne kullanıyorlar acaba? Neler kokluyorlar?

Çünkü sağlam bir kafa bunları yazmaz…

Yok asla onlara karşı aptal, haysiyetsiz gibi kelimelere kullanıp kendimi küçük düşüremem. 

ZIRILTI

Şu sıkıcı günlerde, Şems-i Tebrizi’nin

Hakkın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine, teslim ol.

Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın.

Düzenim bozulur, hayatım alt üst olur diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden iyi olmayacağını? Sözlerini okumak sadece beni mi rahatlatıyor?

Yorumlar 4 Yorum