YAZARLAR

Sarı Çizmeli Mehmet Ağa

Bu şarkıyı duymayan bir kez olsun bile dinlemeyenimiz yoktur. Müzik ekolünün Barış abisinin efsane parçası… Peki şarkıda bahsi geçen Mehmet Ağa kim ve neden sarı çizme ile anıyoruz onu biliyor musunuz? Gelin biraz bahsedeyim.

İ.Emre Gümüş
İ.Emre Gümüşemre@nethaber.com

Sarı Çizmeli Mehmet Ağa…

Bu şarkıyı duymayan bir kez olsun bile dinlemeyenimiz yoktur. Müzik ekolünün Barış abisinin efsane parçası…

Peki şarkıda bahsi geçen Mehmet Ağa kim ve neden sarı çizme ile anıyoruz onu biliyor musunuz?

Gelin biraz bahsedeyim.

Türkler daha doğrusu eski zamanların Türkleri, gelenekleriyle, giyim tarzlarıyla farklı bir millet olarak tarihe adını yazdırmışlar. Hele kıyafetlerde kullanılan renklerle karşısındaki kişiye mesaj vermede üstlerine yokmuş

Şimdiki gibi değil

Bizimkiler yalan dolan, neymiş mor giyersen asil olurmuşsun, yeşil giyersen ılımlı bir görüş sergilermişsin cart curt

Fakat Osmanlı zamanında durum çok daha farklı bir seyir izliyor. Sarı renk demek zenginliği temsil ediyor. Hükümdarlığı temsil ediyor. Yani sarı çizme dediğimiz olay Osmanlı’dan kalma bir gelenek

Kırmızı kaftan ve sarı çizme kombini ile dolaşıyorsanız hükümranlık alametine yoruluyor.

1826 yılında Yeniçeri Ocağı büyük bir değişime uğruyor. Ama öyle böyle değil hayli kapsamlı bir değişime uğruyor. Bu tasfiyeden payını büyük oranda giyim ve kuşam alıyor.

Mecelle'yi kaleme alarak İslam hukukunu sağlam bir dille kitaplaştıran Cevdet Paşa konuyla alakalı şunları diyor:

“Eski merkûbların i’mâlini ıslâh yolunda işe başlamış olsaydık az vakit zarfında ayakkabı dikicilerimiz âlâ kundura dikmeği ve kırmızı meşin yapan debbağlarımız âlâ kundura kerestesi yapmağı öğrenirlerdi. Acele kundura giğmeğe heves ettik. Kerestesiyle berâber dikicileri hariçten gelerek burada kazandıklarını çıkın çıkın altın edip memleketlerine gönderdiler. Bizim esnâfımız ise mahvolup bitti.”

Hal böyle olunca yeniye dair ne varsa çöpe atılıyor. Babuç, çizme hepsi tarih oluyor.

Modernleşme kafasına giren Osmanlı artık kundura giymek istiyor. Siyah ve parlak kundura…

Öyle olunca siyah kundura giymeyen devletin dediklerine karşı duruyor gözüyle bakılıyor.

Eskinin hükümranlık alameti olan sarı çizmeler artık pestenkerani görülmeye başlıyor.

Dışlanıyor.

Dönem değişiyor ancak ayağında siyah kundura olanlar efendilik statüsüne ulaşıyor.

Sarı çizme giyenler ise “Sarı Çizmeli Mehmet Ağa” olarak kalıyor.

Sıradan, basit hor görülen insanlar durumuna düşüyor.

Aslına bakarsanız sarı çizmenin gidişiyle ne medeniyet kalıyor ne de efendilik…

Konuyu şuraya getireceğim dün millete Mehmet Ağa bunlar çekenler, bugün toplanıp ortak Kudüs mitingi yapıyorlar…

Kimi kastettiğimi anlayıverin.

Yazınca reklamını yapma diye kızıyorsunuz sonra

Daha dün dalga geçtikleri Kudüs davası için mitinglerde boy gösteriyorlar.

Kemal Başkanım Barış planı yüzyılın haçlı zihniyetidir dedi duydunuz mu?

Hele pirime, şahıma bak sen

Libya’da ne işimiz var diyen adamın bu sözlerini samimi bulan varsa onda Kadıköy’ün ortasındaki Boğa Heykeli kadar beyni yoktur.

Sırf “Doğu’da bizim, Batı’da bizim, Kudüs’te bizim, Zafer de Bizim” dedi diye Erbakan Hoca’nın partisini kapattılar…

Şimdi çıkmış onlarla omuz omuza şov yapıyor.

Yazıklar olsun.

 

Yorumlar