YAZARLAR

Yorma kendini Yorgo!

Bir insanın yeryüzüne Müslüman olarak gelmesi, hele bir de Türk olması demek kaderinde ne olacağının aşağı yukarı belli olması demektir.

İ.Emre Gümüş
İ.Emre Gümüşemre@nethaber.com

Bir insanın yeryüzüne Müslüman olarak gelmesi, hele bir de Türk olması demek kaderinde ne olacağının aşağı yukarı belli olması demektir.

Burasının adı bir de Türkiye ise cenuptan şarka ve şimalden garba kadar ne kadar tanrı tanımaz topluluk varsa hayalleri sizi bir kaşık suda boğmak üzerine kurulmuştur ki bunu Anadolu topraklarında tarih yazmaya başladığımız ilk günden beridir gördük ve daha da göreceğimizden hiç şüphemiz yok.

Neden?

Çünkü siz, dahası biz bütün ırkçı ve de zalim emperyalist toplulukların en nefret ettiği şey olan merhamet ve adaleti temsil eden belki de tek milletiz.

İşte bunun için.

Burada asıl mesele bizim kaderimizden çok bizimle cahil cesaretiyle bize güya meydan okuyup boy ölçüşmeye kalkanın başına ne geleceğidir.

Kim mesela? Yunanistan elbette…

Hayatı hep mitolojiden ibaret zanneden Yunanların sözüm ona savaş tanrıçaları Ares’i hep birden kaba yerleri açıkta kalmışçasına rüyalarında görüp şımarıklık göstermelerinin tek bir anlamı var.

O da yüz yıl sonra Yorgo’ya Ege’de yeniden bir duş aldıracak olmamızdır.

Daha düne kadar AB üyesi devletler içerisinde tarihinin en kötü ekonomik buhranını yaşayan Yunanistan’ın deyim yerindeyse bu denli küstahça orasını burasını kaşıyor olmasının sebebi hikmeti ne ola ki acaba?

Hem de İç Anadolu Bölgesi kadar yüzölçümü bulunmayan hatta toplam nüfusu bizim öğrenci nüfusumuzun yarısı kadar etmeyen bir ülke iken.

Çok mu askeri var, tabi ki hayır. Silahlı gücü çok mu iyi, tabi ki hayır… Kara, deniz, hava sahasına çok mu hakim, elbette ona da hayır.

Eeee!

Eeesi bunca taciz ve mindere davet neyin nesi o zaman?

Tabi ki bütün dünyanın çıbanbaşı ABD…

Suriye’nin kuzeyinde elde etmek istediklerini Türkiye’nin müdahalesi sonrası yapamayan ve bu yüzden ülkemizin çevresinde yeni üsler kurarak elde etme çabasına giren ABD.

S400 ve F35 krizi sonrası Türkiye ile arası iyiden bozulan Beyaz Saray’ın Ürdün’deki ABD üssünü genişletmek yanında Yunanistan’da yeni bir üs kurmak gibi hedefinin olduğunu herkes bilmekte.

ABD’nin Yunanistan’a bu denli destek olma nedeni elbette ki sadece yeni bir üs kurmak değil.

Kuzey Kıbrıs Rum Kesimi üzerinden planlar yaparak hem bu alandaki hem de İsrail kıyısında bulduk dediği trilyonlarca metreküp doğal gazdan faydalanmak.

ABD için ekonomik olarak bitme noktasına gelmiş bir devletin üzerine akbaba gibi ama gülümseyen dişleriyle bir inmesi bulunmaz fırsat tabi ki de.

Güya askeri savunma işbirliği adı altında Türkiye’ye aba altından sopa gösteren ABD’nin, bu hamlesini kendi boynunda taşır olduğu davulu, Yunan hükümetinin ellerine tutuşturduğu tokmak vesilesi ile duyurması hiçte şaşılası değil.

Sadece ABD değil elbette. Düne kadar AB fonundan para aktarmak için bin dereden su getiren Almanya ve Fransa’nın bir anda Yunan sevici olmalarının tek bir nedeni var o da Türkiye karşıtı bir tutum izliyor olmalarıdır.

Peki ya sonuç?

Sonucu elbette ki kestirmemiz mümkün değil ama bir şey var ki o da  I. ve II. Dünya savaşlarında kolay lokma olarak görülüp derhal Almanlarca işgal edilen Yunanistan’ın her an yeniden işgalidir.

Tabi ki bizim tarafımızdan değil.  Ekonomik olarak AB uzantılı destek çerçevesince Almanya tarafından siyasi ve ekonomik olarak istila edilmiş sayılan Yunanistan’ın olası bir savaşta yine Almanya-Fransa hatta ve hatta İtalya tarafından işgali söz konusu olabilecektir.

ABD buna müsaade eder mi, Türkiye bu durumda ne yapar gibi sorulardan ziyade Yunanlılar güçlü devletlerce yem olarak kullanıldıklarını anladıklarında çok geç olmuş olacak ki bizi Ege Denizi’nde yorduklarıyla kalacaklar.

Sonucu ne olursa olsun. Türkiye bu coğrafyanın en önemli aktörüdür ve biz bitti demeden hiçbir şey bitemez.

Sağlıcakla kalın.

Yorumlar 1 Yorum