YAZARLAR

Bu vefalılar kim?

Vefalı dostun mütevazi anlatımının gönüllerdeki tercümesini ben yapayım. Bir ihtiyacınız söz konusu da yanınızda yardımcı olacak evladınız mı yok? Ya da varda sokağa mı çıkamıyor? Sorun değil, bir telefonunuza bakar.

Bir Türk olarak şunu söyleyebilirim ki koronavirüs sürecinde devletimle, milletimle bir daha, bir daha gurur duydum.

Devletimle gurur duydum, batının yada doğunun anlı şanlı, paralı pullu devletleri ringde koronavirüs karşısında havlu atarken, benim devletim Türkiye Cumhuriyeti koronavirüsü neredeyse nakavt etti.

Milletimle gurur duyuyorum, salgında aktif görev alan herkes vazifesini öyle cansiperane yerine getiriyor ki yine batının ve doğunun anlı şanlı, paralı pullu devletlerindeki meslektaşlarına parmak ısırtan cinsten.

Korona salgını sırasında en çok dikkati çeken meslek grublarından birisi de elbette ki sağlıkçılar oldu. Kesinlikle canlarını hiçe sayarak, yeri geldiğinde ailelerinden uzak yaşayarak görevlerini yapıyorlar.

Hem de dediğim gibi diğer ülkelerdeki meslektaşlarına on parmaklarını birer birer ısırtırcasına. Evet onlar kahraman ama sadece onlar mı?

Hayır, bu ülkede canını hiçe sayarak görevlerini yerine getiren başka kahramanlarımız da var.

Üstelik bu kahramanların yaptıkları iş çoğunun asli görevi değil. Üstelik bu kahramanların birçoğu gönüllü.

Siyah-beyaz bir Türk filmiydi.

Araştırdım fakat adını öğrenemedim, sanırım Sadri Alışık'ın. Orada bir replik vardı.

Gücendiği arkadaşına serzenişte bulunan Sadri Alışık, " Vefa sadece İstanbul’un bir semti olarak bilenlerle işim olmaz" diyordu.

Evet, koronavirüsle mücadele ederken biz millet olarak Vefa'nın sadece İstanbul’un bir semti olmadığını hatırladık.

Kimlerle?

Tabii ki belediyeler işbirliğiyle kaymakamlıklar bünyesinde kurulan Vefa Sosyal Destek Grubu çalışanlarıyla.

Peki kim bu vefalılar?

Ağırlıklı asli görevlerinin haricinde görev almış kamu görevlileri. Gönüllü olmayı da içeren bu görevi üstlenen personel arasında, değişik devlet dairelerinde görevli memurlar, belediye çalışanları, polisler, jandarmalar, bekçiler, özel güvenlik görevlileri, öğretmenler, imamlar...

Yani aslında herkes bu milletin ta kendisi.

Ne yapıyor bu vefalılar?

Koronavirüs tedbirleri çerçevesinde evlerinde kalması gereken Türk halkının, normal şartlar altında yapacağı ama yapamadığı her şeyi.

Vefa Sosyal Destek Grubu çalışanı dostumdan aldığım bilgileri aynen aktarıyorum, evde kalması gereken bir vatandaşımızın kumanyası mı bitmiş, ilacı mı yok, bankadan parasını mı çekecek, hayvanlarına saman mı lazım, tavuklarına yem mi gerekiyor... Bize bir telefon açıyor temin edip kapısına kadar götürüyoruz.

Vefalı dostun mütevazi anlatımının gönüllerdeki tercümesini ben yapayım.

Bir ihtiyacınız söz konusu da yanınızda yardımcı olacak evladınız mı yok?

Ya da varda sokağa mı çıkamıyor? Sorun değil, bir telefonunuza bakar.

Bizi arayın vefalı evladınız kapınıza kadar getirsin. Şunu net bir şekilde söyleyeyim. Koronavirüsle mücadelenin hastanedeki kahramanları doktorlarsa, evlerdeki kahramanları da vefalılardır.

Doktorlar hastanede canlarını hiçe sayıyorlarsa ki bu kesinlikle doğrudur, vefalılarda canlarını işyerlerinde, sokaklarda hiçe sayıyorlar.

Vefalılar için de canlarını hiçe sayıyorlar söylemini kullandım. Bu öylesine söylenmiş bir söylem değil.

Daha birkaç gün önce Van'da Vefa Sosyal Destek Grubu hain, kalleş PKK teröristlerinin saldırısına uğradı ve maalesef iki vefalı kardeşimiz şehit oldu. Aşağılık teröristleri ve onların destekçilerini şiddetle lanetlerken, hayatını kaybeden vefalı dostlara da Allah’tan rahmet diliyorum.

Hadi, teröristler aşağılıktır, kalleştir, katildir, onlardan beklenir diyelim. Saldırılar yalnızca bukadar değil ki. Vefalılar, PKK terörislerinin silahlı saldırılarının ardından, fiziki ve sözlü saldırılalara da uradılar.

Adana Yüreğir'de CHP gençlik teşkilatları tarafından fiili, ekranların arkasında Türk milletinin gözünün içine baka baka gazeteci ve CHP milletvekili Mustafa Balbay tarafından sözlü olarak.

Mustafa Balbay'ı şimdiye kadar hep boş teneke olarak görmüşümdür. Bundan sonra düşüncemi değiştiriyorum.

Mustafa Balbay hem boş hem de çürük bir tenekedir.

Neden mi?

Mustafa Balbay'ın Tv’de yaptığı konuşmayı alın, konuşmadaki vefa destek grubu yerine, zat-ı muhteremin ve sizin ad ve soyadlarınızın başharflerini koyun, zannedersiniz ki adam bu millete hizmet eden bir gruptan değilde, Recep Tayyip Erdoğan’ın kurduğu terör örgütünden söz ediyor.

Kaldıki Balbay sıradan bir CHP’li de değil. Üstelik, okumuşluğu pek belli olmasa da yazmış bir adam. Yaptığı en basit söylemle, Türk milletine ve vefalılara vefasızlık.

Batı ülkeleri insan haklarından bahsedip mangalda kül bırakmazken yaşlılarını huzur evlerinde ölüme terk ettiler. Oysa biz çınarlarımızın kıllarına zarar gelmesin diye büyük bir memnuniyetle isteklerini yerine getiren vefalı,merhametli, güçlü bir ülkeyiz.

Zor şartlar altında görevlerini yapan vefalı dostlar. İçinde olduğumuz kötü günlerde sizler nasıl Türk halkının yanındayızsanız, bilinki vefa karşılıksız değil. Sizlerde Türk milletinin gönlündesiniz.

Teşekkürler Vefa Destek Grubu, teşekkürler yaptıklarınız için, teşekkürler vefanız için.

Yorumlar 1 Yorum