YAZARLAR

Celal Şengör İmamoğlu’nu tetikledi

Kimse kusura bakmasın ama, vazgeçtim, isteyen de bakabilir. Sayın İmamoğlu siyasi hayatının fiyaskosunu yaşadı. Güzel Türkçe'mizde güzel bir deyim vardır, “ Dediğim dedik çaldığım düdük” Sayın İmamoğlu Kanal İstanbul’un depremi tetikleyeceğini beklerken, kendileri Celal Şengör hoca tarafından tetiklendi.

Doğrusu Nagehan Alçı'dan beklerken, sert şutlar oyuna sonradan giren Celal Şengör hocadan geldi.

Öyle ki şutların ikisi de gol oldu.

Hem de birisi beşten diğeri doksan’dan.

Açıkça söylemek gerekirse Türkiye’nin en büyük kentinin belediye başkanı, Türkiye’nin en büyük televizyon kanallarından birisine konuk olduğu zaman, geride kalan şehri için neler yapmayı düşündüğünün tartışılması olmalı.

Zaten doğrusuda budur.

 Ama öyle mi oldu? Hayır, hiç de öyle olmadı.

Bugün neleri konuşuyoruz, neleri yazıyoruz.

Haberciler neleri haber yapıyorlar? Söyleyeyim.

Ekrem İmamoğlu’nun tezatlarını ve gaflarını.

Bir tane, iki tane olsa amenna diyeceğim. Fakat, durum öyle değil.

Ya nasıl?

Kimse kusura bakmasın ama, vazgeçtim, isteyen de bakabilir.

Sayın İmamoğlu siyasi hayatının fiyaskosunu yaşadı.

 

Celal Şengör hocayı sona bırakarak şöyle teker teker gidelim.

Kanal İstanbul için referandum seçeneğini öneren Ekrem İmamoğlu değil miydi?

Yanlış hatırlıyorsam uyarın fakat, referandumu öneren kendileriydi.

Şimdi ne diyorlar?

Gazeteci soruyor : “ Referandum mu çözüm? “

Ekrem İmamoğlu : “Elbette ki.”

Gazeteci soruyor : “ Sonuç evet çıksa ne olur? ”

Ekrem İmamoğlu cevaplıyor  “ Biz yine yapılmaması için hukuk çerçevede mücadelemizi veririz. “

Sayın İmamoğlu, Kanal İstanbul gibi bir konuda referandum yapılmasının gerekli olup olmadığı bir yana, epeyce demokratmışsınız.

Güzel Türkçe'mizde güzel bir deyim vardır, “ Dediğim dedik çaldığım düdük” sizinkisi de tam da öyle.

Başka bir tezatta, Kanal İstanbul projesi çerçevesinde ortaya çıkacak yapılaşmanın İstanbul nüfusunu arttıracağı söylemi.

Tamam kabul edelim.

Ama aynı programda, İstanbul’da binlerce boş konutun olduğunu söylüyorsunuz.

Şimdi biz hangisine inanacağız?

İstanbul’da binlerce boş konut olduğu halde nüfusun artmamasına mı, yoksa yapılacak yeni konutların nüfusu artıracağına mı?

Öyle ya, İkisinin de doğru olduğunu kabul etmek mümkün olmadığına göre, ya birisi doğru ya da öbürü.

Gecenin kapağı Celal Şengör hocadan.

Hani öyle böyle bir kapakta değil.

Bilirsiniz, malum bir gazetecinin 2500TL’lik malum bir kitabı vardı ya, işte onun cafcaflı kapağı gibi.

Başka söylemle, Sayın İmamoğlu Kanal İstanbul’un depremi tetikleyeceğini beklerken, kendileri Celal Şengör hoca tarafından tetiklendi.

 Celal Şengör’ ün pek bilinmeyen bir yönü vardır.

Hocamız oldukça varlıklı bir ailenin vârisidir. 

Çok sayıda şirketi olan bu aile, Sayın Şengörü işin başına geçirmeyi düşünürken, hocamız jeolojiyi seçti.

Hobi olsun falanda değil, Celal Şengör dünyada tanınan, ülkemizin de  en önde gelen jeoloji akademisyenlerindendir.

Yani demem şudur, hocanım mesleği söz konusuysa gerisi hikaye.

Gol 1.

Ekrem İmamoğlu: Celal Şengör hocamız Kanal İstanbul depremi tetikler  diyor.

Celal Şengör: Hiçte öyle demiyorum. Kanalın depremi tetiklemesi söz konusu değil. 

Gol 2

Ekrem İmamoğlu: Celal hocayı davet ettik fakat, gelmediler.

Celal Şengör: Birim yetkilinize izah ettim. O kadar kalabalıktan hiçbir şey çıkmaz.

Ardından yaşananlar daha da ilginç.

Sorum şu, peş peşe iki gol yemiş kalecinin psikolojisi nasıl olur?

Cevap programdaydı zaten.

Sayın İmamoğlu önce programın moderatörü Didem Arslan Yılmaz’a sardı.

Sonra da gazeteci Nagehan Alçı’ya.

Peki ne dediler?

Ben her hangi bir konuk değilim.

16 milyon İstanbulluyu temsil ediyorum.

Celal Şengör’ü programa neden bağlıyorsunuz?

İlkini okurumun takdirine bırakıp, ikincisine cevap vereyim.

Sayın başkan, çünkü Celal Şengör hocaya cevap hakkı doğdu da ondan.

Programdan Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul için neler yaptı?

İstanbullu için daha neler yapacak, sorularına cevaplar beklerdim dedim ya, yanıt programdan değil ama sokaktan geldi.

Hem de küçücük bir çocuktan.

Hatırlarsınız son günlerde sosyal medyada bir sokak röportajı videosu dolaşıyor.

Röportajdaki soru şu: Ekrem İmamoğlu’nu nasıl buluyorsunuz?

Cevaplayan genç bir kadın, iyi şeyler yaptı.

Bize yakın, seviyoruz vs. annenin yanında, rahmetli Barış Maço’nun deyimiyle bir de, adam olacak çocuk, vardı.

Çocuğun annesine sorusu, anne ne yaptı ki?

Ne diyeyim, eskiler iyi söylemiş. Çocuktan al haberi.

Yorumlar 4 Yorum