YAZARLAR

CHP İstanbul’da Bremen mızıkacıları gibi

CHP Son günlerde İstanbul’da tam bir Bremen Mızıkacıları gibi davranıyor. Evet CHP’den yükselen ses hiçbir zaman senfoniyi hatırlatmamıştır fakat Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun olayında olduğu gibide hiçbir zaman kakafoninin canına okumamıştır.

Bremen mızıkacılarını bilirsiniz.

Rapunzel ve Hansel ile Greter'i da yazan, Almanlar'ın hani şu meşhur Masalcı Grimm kardeşlerinin kaleme aldığı masal.

Hatırlamayanlar için çok kısaca anımsatayım.

Kendi hayatlarından memnun olmayan dört mübarek birleşerek, şarkıcı olmak için Bremen‘e doğru yola çıkmışlar.

Eşek, köpek, kedi ve horozdan oluşan mübarekler grubu, aynı anda ses çıkardıklarında öylesine korkunç bir kakafoni oluşuyormuş ki, bu evlere şenlik kakafoni haydutların korkup kulübelerini ganimetleriyle birlikte terk etmelerine bile yol açmış.

Eskiler, teşbihte hata olmaz derler.

CHP Son günlerde İstanbul’da tam bir Bremen Mızıkacıları gibi davranıyor.

Evet CHP’den yükselen ses hiçbir zaman senfoniyi hatırlatmamıştır fakat Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun olayında olduğu gibide hiçbir zaman kakafoninin canına okumamıştır.

Size çok samimi bir itirafta bulunayım.

Ekonomi ve iletişim alanlarımdan oldukları için ayda en az beş-altı yazımıda onlara ayırmak istiyorum.

Ama Türk Siyaseti yoğun, o nedenle fırsat olmuyor.

Siyaset yazdığımda da CHP’den, özellikle İstanbul’dan biraz uzak durayım diyorum, oda olmuyor.

Bugün, yıllardır gereğine inandığım, karma ekonomik sistemi anımsatan, benim, esnek ekonomik sistem dediğim çalışmamdan ya da her zaman fakat özellikle koronavirüsten sonra tarımın ülke geleceği açısından öneminden yazacaktım, yine olmadı.

Neden mi? Söyleyeyim...

Pazar sabahı saat 05:00 civarları.

Yatmadan önce şöyle bir sosyal medyaya göz atayım dedim.

Facebook, Twitter vs. de gezinirken, yarısı Kemal Kılıçdaroğlu’na, yarısı da CHP Üsküdar İlçe Başkanı Suat Özçağdaş'a ait bir videoya denk geldim.

Konu Fahrettin Altun'un ikametgahının gizlice fotoğraflarının çekilmesi olayı.

Videoda bir partinin en tepesindeki yöneticisi ”Üsküdar İlçe Başkanımız, git oradan evin fotoğrafı filan yok öyle birşey. Oradan geçiyor aslında.

Özel bir fotoğraf çekme, özel bir şey yapma yok öyle bir şey.

Bizim ilçe başkanımız fotoğraf çekmediğini orada göreceksiniz.

Dolayısıyla hani öyle gidip takipçilik ya da nedir ne değildir diye değil yani. Bakmak istemiş”

Size özetleyeyim, bizim ilçe başkanımız oralarda öylesine volta atıyordu, derken, aynı partinin yönetici bağlamında en alt düzeydeki yetkilisi  “Ben Cumhuriyet Halk Partisi Üsküdar İlçe Başkanı olarak, aynı zamanda partinin grup başkanı olarak Fahrettin Altun Bey’in evinin yanında bulunan araziyi görmek için gittim, bir inşaat çalışması olmadığını gördüm İl Başkanımı aradım, kendisine raporladım burada bir inşaat faaliyeti yok dedim ve WhatsApp’tan kendisine arazinin fotoğrafını gönderdim”

Yani benim genel başkanım sallamış, açıklamasını yaparak genel başkanını yalanlıyor.

Peki, kakafoni bu kadar mı? Hayır değil.

CHP’nin İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu Kılıçdaroğlu’nun aksine İlçe Başkanına ve İlçe Başkanının yaptıklarına sahip çıkarak, parti görevlendirdi, yine gidecek, mealinde laf sarfında bulunarak genel başkanıyla ters köşe yapmayı göze alıyor.

Ya İstanbul’un yetkilisi olan, etkiliside olması gereken Şehr-i Emini Ekrem İmamoğlu ne diyor?

Yazımı kaleme aldığım saate kadar, dut yemiş bülbül durumunda kalmış.

İyi de bu, CHP’yi altüst eden Fahrettin Altun olayı nedir?

Vakıflara ait arsada kaçak olarak şömine ve çardak yapılmış mı, yoksa yapılmamış mı?

Vaka sadece bundan ibaret. Çözümü nedir?

CHP’li Büyükşehir Belediyesi ekiplerini gönderip durumu tespit edecek. Bildiğim kadarıyla buda yapılmış.

Suç varsa ceza kesersiniz, dava açarsınız, ne bileyim yıkarsınız felan.

Şahit olduğumuz feryadi figanın gerekçesi ne?

Canan Kaftancıoğlu gaipten görevlendirildiğine mi inanıyor?

Suat Özçağdaş görevi ve mesaisinin dışında ek iş mi yapıyor?

Mesela, Canan Kaftancıoğlu kendisine, kardeş oradan 2 kg patates, 2 kg suan kap gel, dese bunada mı koşacak?

Diyelim, Sayın Kılıçdaroğlu’na danışmanları yeterince destek vermiyor, kendileri Twitter’a da mı hiç bakmıyor?

İl Başkanı ne demiş, İlçe Başkanı ne demiş, kendilerinin ne demesi gerekiyor? İmamoğlu'nun tutumuysa dillere destan.

Belediye Başkanı siz değilmisiniz? Gerekli çalışmayı yapmadınız mı? Neden Canan Kaftancıoğlu'na asli görevini hatırlatmıyorsunuz?

Sorularım değerli okurlarıma.

Olay özelindeki CHP lilerin davranışları sizlere de Bremen mızıkacılarını anımsatmıyor mu?

Yaşananlar kakafoni değil de nedir?

CHP’liler, İstanbul’u alan Türkiye’yi de alır, söylemini yanlış anlamış.

Sözün özü , İstanbul’u alıp iyi yöneten Türkiye’yi de alır dır.

Tıpkı Recep Tayyip Erdoğan ve AK PARTİ gibi.

Yani, İstanbul’u iyi yönetmek şartıyla.

Aksi halde sonuç büyük bir hüsran olur.

Tıpkı Nurettin Sözen ve SHP gibi.

Yorumlar