YAZARLAR

Muharrem İnce, İncelip incelip kopabilir

Basın toplantısının basın açıklamasına dönüşmesine sebep olan, gazetecilerden soru almama tutumu da çok hatalıdır. Muharrem İnce'nin kısa zamanda yanlışlarından vazgeçeceğine dair umut var mı? Bence yok.

***Sayın İnce'yi sürekli eleştirdim, galiba eleştirmeye de devam edeceğim. Ama bu Muharrem İnce'nin mevcut durumunu değiştirmez.

Bakın, Muharrem İnce Ecevit'den, Baykal’dan sonra CHP’nin içerisinde ısrarla liderlik mücadelesi veren tek isim. Bununla birlikte, Cumhurbaşkanlığı adaylığı sırasında aldığı oylarla partisini geride bırakmayı başarmış. Bir başka özelliği, olağanüstü kongre çağrısı sürecinde mevcut genel başkanın kontrolünde seçilmiş delegelerin %48'ini ıslak imzasını almış.

Şöyle özetleyeyim, bana göre Muharrem İnce'nin parti içerisindeki ağırlığı öne sürülenden fazla. Bunlar, belki başka bir kaç şeyi bilançonun pozitif tarafına yazmak mümkün.

Ya negatif taraf? İşte zurnanın zırt dediği yer de orası.

Sayın İnce siyasette kontrolsüz bir güreşçi gibi davranıyor.

Tek mi dalacak? Önce dalar gibi yapıyor ama sonra vazgeçiyor.

El ense mi çekecek? Eli havadayken karar değiştiriyor ve doğal olarakta rakibin ensesine inen tokatın etkisi sert yollu, naber biladerden, öteye geçemiyor. Örnek mi? Hakkındaki Beştepe'de Erdoğan‘la görüştü iddiasının ardından yaptıkları ve yapmadıkları.

Üslup olarak da yanlış olduğunu söyleyebilirim. Sayın Erdoğan’ın aslı siyasette üstelik dimdik ayaktayken, takliti kesinliklle prim yapmaz. Bir de yerli yersiz söyledikleri var. İnsanın aklına ister istemez eşek arısı geliyor. Bunlar da bilançonun eksi tarafında. 

***Muharrem İnce'nin partisi kurulur mu kurulmaz mı bilmem ama şunu gayet iyi biliyorum eğer Muharrem İnce başarıya imza atmak istiyorsa, nevi soyadına münhasır olup süreci bir iğne oyası gibi, bir kaneviçe gibi ince ince işlemesi gerekir. Aksi halde bundan sonraki siyasi hayatında kontrolsüz güreşçi misali, sırtı minderden kalkmayan siyasetçi olmaya devam eder.

Beni takip eden okurlarım hatırlamıştır, 5 Ağustos tarihli, "Türk Solu, CHP ve Muharrem İnce" başlıklı yazının Sayın İnce ile ilgili bölümlerin alıntısıdır.

Sizden ricam Muharrem İnce'nin yapacağım yapacağım dediği ve dün yaptığı basın açıklamasını da göz önünde tutarak, alıntıları bir daha okuyun.

Sorum şu, Muharrem İnce şaşırttı mı? Kendi sorumu kendim cevaplayayım, hayır hiç ama hiç şaşırtmadı. Biraz daha açayım. Sayın İnce kontrolsüz bir güreşçi gibi önce tek dalıp sonradan vazgeçti mi?

Evet, çok değil birkaç gün önce parti kuracağım havasında dolaşırken, basın açıklamasında, bu bir hareket diyor. Yarın ne diyecek, o belli değil.

Çektiği el ensesini, sert yollu, ne haber biladere, çevirdi mi? Evet çevirdi. Yetmedi, basın açıklamasında da yeni el enseleri var.

Dünkü basın açıklamasındaki el enselerini yarın başka şeylere çevirir mi? Oda belli değil.

Üslupta Erdoğan taklidi söz konusu mu? Bunada evet diyeceğim. Hemde başarısız bir Erdoğan taklidi. Öyle ki, Türkçe bilmeyenler izlerken, bir siyasetçinin basın açıklaması değil, basın azarlaması zannedebilirler.

Yine yerli yersiz konuşup insanlara, "Dilini eşek arısı soksun" deyimini hatırlattı mı?

Basın acıklamasını ikinci bölümü için söylüyorum, hemen hemen her cümlede eşek arılarını hatırladım. Peki nevi soyadına münhasır olup basın acıklamasını bir iğne oyası gibi, bir kaneviçe gibi ince ince işleyebildi mi? Hayır işleyemedi.

Üstelik, basın toplantısının basın açıklamasına dönüşmesine sebep olan, gazetecilerden soru almama tutumu da çok hatalıydı.

En kısa zamanda yanlışlarından vazgeçeceğine dair umut var mı? Bence yok. Belki en önemli soru, Sayın İnce bundan sonraki siyasi hayatında, sırtı yerden kalkmayan kontrolsüz güreşçi misali siyasetçi olmaya devam eder mi?

Sayın İnce'nin, 5 Ağustos tarihli yazımda yazdığım, bugün de alıntı yaparak tekrarladığım artı yönlerinin hatırına, yine güreşten örnek göstererek şu cevabı verebilirim... " Henüz Tuşa gelmemişler ama fena halde köprü pozisyonundalar."

Yorumlar