YAZARLAR

Sen nereden bileceksin Cavit Çağlar...

Özel uçağını terörist başının memlekete getirilmesi için devletine tahsis eden siyasetçi - iş insanı PKK’nın partisi HDP‘nin parlatılmasına müsaade eder mi?


Olay Medya grubu, bilirsiniz. Onun sahibi Cavit Çağlar’ı da bilirsiniz. Tamam kabul, benim bilmediğim bazı şeyleri de bilebilirsiniz ama Cavit Çağlar’ın beyninin içerisini de nereden biliyorsunuz?

Haa... Sayın Çağlar hiç konuşmasa hak vereceğim. Açıklama yoksa, yorum var der, geçerim.

İyi de durum böyle mi? Hayır, Cavit Çağlar neredeyse her sorana açık ve net bir şekilde süreci anlatıyor fakat karşı tarafın tutumu "dediğim dedik çaldığım düdük."

Çalınan düdük ne? Erdoğan baskı yaptı Cavit Çağlar Olay TV’yi kapattı.

Peki sürece, aktörlere ve  olaya bir bakalım, "Olay" olayını anlatmak bu kadar kolay mı?

Olay medya grubunun benim için şöyle bir anlamı var. Medya Grubu İletişim fakültesi bitirme tezimdir. Orada bir çok insan tanıdım ve Olay Medyayı yakından inceleme fırsatım oldu. Bu vesileyle elbette ki 90'lı yılların başından bu yana takip ettiğim Cavit Çağlar’ı da biraz daha araştırdım.

Sonuçta oradan, yerel basın olarak görülen Olay Medya Grubu'nun tesis ve imkan olarak ulusal bir çok medyadan daha ilerde olduğu halde neden ulusal yayın hayatına geçmediğini düşünerek çıktım.


Olayın kahramanı Cavit Çağlar’ın hayatına bir göz attığımızda olay daha kolay anlaşılacaktır.

Sayın Çağlar 1944 yılında doğmuş, iş insanı, siyasetçi, spor yöneticisi ve Bursaspor Kulübü'nün 10. başkanıdır. 

Uzun yıllar Bursa'da yayın yapan birkaç ay önce İstanbul'a taşınan Olay TV'nin ve Olay Medya Grubu bünyesinde yayın yapan Olay Gazetesi ve 90.5 Olay FM radyoları da Sayın Çağlar’ı aittir. 

18. 19. ve 20. dönem Bursa Milletvekilliği ve Devlet Bakanlığı yapmıştır.  Cavit Çağlar, RUYİAD (Rumeli Yönetici ve İş Adamları Derneği) üyesi olup, geçmiş dönemlerde derneğin Yönetim Kurulu Başkan yardımcılığı'nı da üstlenmiştir.

Benzincide çalışıp, araba camı silmekten, Mahmut Paşa’da tezgahtarlık yapmaya kadar bulabildiği bütün işlerde çalışan Cavit Çağlar dönemin zengin Musevi tüccarlarından tekstil mesleğini öğrendiğini ve Sultanhamam Üniversitesinden mezun olduğunu her fırsatta aktarır.

Sayın Çağlar 1967′de babasından kalan 16 bin lirayı sermaye yaparak arkadaşıyla Bursa’da "Uygun İpek" isimli bir firma kurmuştur. Daha sonra  dayısı Şükrü Şankaya ile ortak olup kumaş ticaretine başlayan Çağlar kendi deyimiyle yükselişe geçtiği dönem 1977-1980 arası dönemdir.

Yine dayısıyla birlikte 1979′da Nergiz Tekstil'i, 1983 yılında da Yeşim Tekstil’i kurdular. 1980′li yılların sonuna gelindiğinde 30 şirket ve 16 binin üzerinde çalışanı olan Nergis Holding'in patronuydu.

10 Ocak 1982 senesinde Bursaspor başkanı olunca halk tarafından tanındı.


Ticaret hayatı böyle, ya siyasi hayatı...

Eski Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil, Cavit Çağlar’ı 1980 sonrasında siyaset yasağı altında bulunduğu bir dönemde Süleyman Demirel ile tanıştırır. Özal'ın Cavit Çağlar’a 1982'de siyasete katılma ve parti kurma teklifi götürdüğü de iddia edilmiştir ama Demirel onun siyaset dünyasına girmesini sağlamıştır ve sonraları manevi oğlu olarak anılmaya başlanmıştır.

1987′de Bursa'dan DYP milletvekilli seçilen Cavit Çağlar 20 Ekim 1991 seçimlerini takiben DYP iktidara geçince Devlet Bakanı olmuştur.

Önemli bir not, Demirel, Bakanlar Kurulu toplantısında koalisyon ortağı Erdal İnönü’yü soluna oturturken, sağına da Cavit Çağlar'ı oturturdu.

Evet bütün bu yaşananlar da popüler olmak için yeterli fakat bana göre Cavit Çağlar’ı Türk halkının aklından çıkartmayan üç olay vardır.

Birincisi, zamanın Başbakanına söylediği söz ve o sözden dolayı aldığı tazminat cezasından  sonra sarfettiği cümleler.

Söz neydi? Yavşak.

Ya tazminat cezasının ardından söylenen cümleler... Parasıyla değil mi? Karşılığını öder yine söylerim.

İkincisi, PKK terör örgütünün başı Abdullah Öcalan’ın yurtdışından getirilmesi  için kendisinden uçağının istenmesi. Tamam kendi cümleleriyle, "Olayın içeriğinden haberim yoktu," demiştir ama sonuçta şöyle bir çıkarımda yapmak mümkün...

Devlet "uçağını ver," dediğinde sorusuz sualsiz veririm.

Üçüncüsü, henüz üzerinden çok vakit geçmedi. Hatırlayın Türk Silahlı Kuvvetleri bir Rus uçağını düşürmüştü. Dolayısıyla da bozulan Türk-Rus ilişkileri. İddialara göre Cumhurbaşkanı Erdoğan‘la Rusya Başkanı Putin'in arasını düzelten isim de Cavit Çağlar'dır.

Şimdi bütün bunların üzerine şu soruları soralım...

60 yıllık ticaret, 40 yıllık siyaset insanı, hemde öyle böyle değil bakan düzeyinde, Sayın Erdoğan’ın Olay TV’nin İstanbul’a taşınmasından dolayı kendisine yapabileceği sözde baskıları hesaplıyamamış mı?

Neredeyse her saat başı ifade özgürlüğünden söz eden şahsiyetler Sayın Çağlar’ın, kendini ifade etme özgürlüğüne neden saygı duymazlar?

Özel uçağını terörist başının memlekete getirilmesi için devletine tahsis eden siyasetçi - iş insanı PKK’nın partisi HDP‘nin parlatılmasına müsaade eder mi?

Sonuç olarak söylemek gerekirse, tabii ki sözüm herkese değil, bana göre Cavit Çağlar kokuşmuş medya ve siyaset ortamında yeni bir soluk getirmek istemiş ama doğru yola yanlış yoldaşlarla girmiş.

Yani, olayın arkasındaki olay bu kadar kolay.

Yorumlar