Twitter Türkiye'deki hesapları neden kapattı?
İlk kez Türkiye’ye geldiğinde senin için, Twitter cıvıtır, diyorlardı. O zaman onlara inanmamıştım ama haklılarmış. Hem de çok. Bu sefer, cıvık cıvık, vıcık vıcık cıvıttın.
Bu mektup Twitter‘a, diyeceksiniz Twitter’a da mektup olur mu?
Olur.
Tamam, Barış Manço‘nun şarkısındaki gibi, uzun kanatlarını son bir kez salla, tüm eski dostlara bir haber yolla, sarı kız minik buzağı sütten kestimi ya da iki gözüm naabim, mahsus selam eder, yenge nasıl, çocukların gözlerinden öperim, bölümleri bulunmasa da Twitter’a da mektup olur.
Öyle ya, şimdi ben iki hasbihal etmek için kalkıp ABD’ye mi gideceğim?
Hadi gitmeyi göze aldım, vize verecekler mi?
Vize de verdiler diyelim, orada muhatap bulabilecek miyim? Bulamayacağım tabii.
Yok yok, en iyisi mektup.
Kafamı buluyorsun, şeklinde düşünen okurlarım olabilir.
Evet Twitter öle bir kafaladı ki, elde kafa yapmaktan başka çare kalmadı.
En azından, kafa bulmayı kafama koydum. Kabul, aynı zamanda Twitter kullanıcısıyım da.
Fakat ne demiş atalarımız? İş ayrı dostluk ayrı.
Sevgili Twitter,ilk kez Türkiye’ye geldiğinde senin için, Twitter cıvıtır, diyorlardı.
O zaman onlara inanmamıştım ama haklılarmış. Hem de çok.
Bu sefer, cıvık cıvık, vıcık vıcık cıvıttın.
Ne mi yaptın?
Daha ne yapacaksın, tuttum 7000 küsur Türkiye menşeli hesabı kapattın.
Üstelik siyasi davranıp bir kesimi hedef göstererek. Bilenler bilir entelliği sevdiğinden faturayı bir üniversitenin hazırladığı rapora kesmeyi de ihmal etmedin.
Anımsarsın da dediklerini bir daha hatırlatayım.
Manipülasyonu engelleme politikanı ihlal gerekçesiyle 7000 küsur hesabı kapatmışsın.
Muhtemelen psikolojik manipülasyondan söz ettiğine göre, hadi şu manipülasyonun anlamına bir bakalım.
Manipülasyon, insanları kendi bilgileri dışında veya istemedikleri, dilemedikleri halde etkileme, etki altında bırakma ya da farklı alanlara yönlendirme anlamına geliyor.
Şimdi de anlama ayrıntılar üzerinden bakalım. Herhangi birisinin Twitter’da hesabı varsa bunu mutlaka bilerek ve isteyerek açmıştır.
Yanlış mı? Doğru tabi.
Ayrıca, etkilenme ancak takip tercihiyle olabilir. Burada yanlış var mı?
Elbette ki yok.
Bu durumda da yönlendirme ancak ve ancak tercih dahilinde mümkün.
Doğru mu? Kabul et doğru.
Ezkaza karşılaşılan bir paylaşım içinde okuma ya da okumama seçimine gidilebilir.
Buna sözüm var mı? Bence olmamalı.
Eee Twitter‘a hesabı açmak için de veli imzası istemediğine göre, o zaman bu mecrada yapılanlar bir manipülasyon değil, olsa olsa bilinçli ve kullanıcının potansiyel öngörüleri dahilindeki fikir etkileşmeleri olabilir.
Kaldı ki sevgili Twitter, kullanıcılarını seçerken hiçte kallavi davranmıyorsun.
Bu hesaplarda Ak Partinin gençlik kollarına aitmiş.
Evet bir kısmını Ak Partili gençler kullanıyor.
El insaf be Twitter,Twitter kullanan dedelerin oranı ne kadar?
Elbette ki gençlere ait olacaklar.
Ak Partinin senden ve benzerlerinden sorumlu genel başkan yardımcısı Sayın Mahir Ünal’ı tanırsın.
O çok güzel bir cevap vermiş sana. Biz de “Terzi kendi söküğünü dikemez “ derler.
Belki Sayın Mahir Ünal’ın paylaşımını fark edememişsindir, ben yazayım.
Twitter’ın devlet bağlantılı dediği hesapları kapatma gerekçeleri:
"Türk Silahlı Kuvvetlerinin Suriye operasyonunu savunmak, HDP ‘yi teröre destekle suçlamak, CHP’yi eleştirmek, PKK,-YPG yi terörist demek ve eleştirmek, Cumhurbaşkanımızı övmek."
Mahir Ünal böyle diyor. Sana göre bunlar suç Twitter.
Suçlu kim? Ak Partili gençler.
Ceza ne? Hesapları kapatmak.
Sen buraları, Türk milletini ve bizim gençleri bilmezsin sevgili Twitter.
Hele hele Ak Partili gençleri hiç bilmezsin. Onlar ne derler bilir misin?
“Atın ölümü arpadan olsun.”
Bak Twitter, ben komplo teorilerini çok sevmem fakat bu iş pek de güzel kokmuyor.
Ne kokuyor dersen, Gezi ve 15 Temmuz karışımının hazırlığına destek gibi bir şeyler.
Görüyor musun HDP sokakları hareketlendirmeye çalışıyor.
Ne tesadüf aynı zamanda bir dangalak, muhtemelen de hem provokatör hem dangalak, meczup.
Selahattin Demirtaş’ın eşleri Başak Demirtaş’a ağza alınmadık hakaretler de bulunmuş.
Yanlışsa hata kabulümdür.
Yok, doğruysa, ben bizdeki bir mektup sonu tekerlemesiyle sözlerime son vereyim, sen anla.
Sepet sepet yumurta sakın 15 Temmuz’u unutma.
Unutursan küserler. Gözlerinden öperler.