YAZARLAR

Üç maymun darbe yoklaması

Peşinen söyleyeyim, bu halk niyetinizin aklınıza düştüğü ana pişman eder. Bu halk 60’ta olduğu gibi size başbakanlarını, bakanlarını astırtmaz. 70’te 80'de olduğu gibi size gençlerini darağaçlarına çıkartmaz

Bu ülkenin kasetle gelen ilk ve tek genel başkanı aramış taramış, düşünmüş taşınmış, ölçmüş biçmiş ve FETÖ’nun siyasi ayağını tespit etmiş. 
Kimmiş biliyor musunuz?
Duymayanlar için tekrarlayayım, FETÖ’nun siyasi ayağı Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'mış. 
Hani şu kendisi ameliyatta olacağı saatlerde, FETÖ  tarafından  MİT müsteşarı tutuklanmaya kalkılan Türkiye’nin başbakanı. 
Hani şu, FETÖ’nun 17-25 Aralık hukuk darbesine maruz kalan sayın Erdoğan. Hani şu, 15 Temmuz’da FETÖ  askeri darbe girişimiyle alaşağı edilmeye çalışılan Türkiye’nin Cumhurbaşkanı    Recep Tayyip Erdoğan.  
Yaman çelişkiye bakın... 
Sayın Erdoğan’a karşı söz konusu ihanetleri yapmaya çalışan FETÖ  değil mi? 
Evet malum terör örgütü.  
Kaset fatihi genel başkana göre, aynı terör örgütünün siyasi ayağıda Sayın Erdoğan değilmiymiş? 
Sayın Kılıçdaroğlu’na göre, Sayın Erdoğanmış. 
Yani bu fikir dehası düşüncenin dahilerine bakarsak, FETÖ kendi göbeğimi kendim keserim misali, kendi siyasi ayağını yine kendisi yok etmeye çalışıyor. 
Ne diyeyim, bu yaştan sonra biraz zor ya, Allah akıl fikir ihsan eylesin.


Türkiye’de üç yerden bilgi gelince ciddiye alıp düşünmek lazım. 
Birincisi Metoroloji, tahminleri genelde şaşmaz.  
İkincisi devlet bahçeli. 
Erken seçim dedi mi, o iş tamamdır. Üçüncüsü gazeteciler. 
Darbenin adını anmaya başladıklarında, su üstüne çıksa da çıkmasa da mutlaka bir yerlerde bir şeyler konuşuluyordur. Hava olayları ve seçim konuları kendi hızında ilerliyor. 
Ya üçüncüsü... 
Orada yolunda gitmeyen bir şeyler var. Çünkü gazeteciler darbeden söz etmeye başladılar. 
Onlar tam olarak neyi farkettiler  bilmiyorum ama, benim farkettiklerimde  onları destekler cinsten.   
Neler mi? Sizlerle paylaşayım. 
Bir eski Genelkurmay Başkanı, ismini de verelim, İlker Başbuğ, görmedim, duymadım, bilmiyorum durumundayken her ne olmuşsa FETÖ'nun siyasi ayağını görmüş. 
Görmekle de kalmayıp, adres göstermiş. Bir siyasi partinin genel başkanı, burada da isim verelim, Kemal Kılıçdaroğlu görmedim, duymadım, bilmiyorum halinden sıyrılarak sayın Başbuğ’un bir adım önüne de geçerek, FETÖ’nun siyasi ayağı Recep Tayyip Erdoğandır, demiş. İlker Başbuğdan da eski  bir Genelkurmay Başkanı, Hilmi Özkök oda, görür, duyar ve bilir olarak açıklamalar yapmış. 
Şimdi soru şu... 
FETÖ konusunda üç maymunu oynayan bu üç önemli şahıs hem de ardarda neyi görür oldular ki, direk ya da endirekt, FETÖ’nun siyasi ayağı Recep Tayyip Erdoğan'dır deme gereğini duymuşlar. Tekrarlıyorum, hem de FETÖ’nun bir  numaralı hedefi Sayın Erdoğan olduğu halde. 
Soruyu başka şekilde sorayım... 
Eski genelkurmay Başkanları Hilmi Özkök ve İlker Başbuğ paşalar emrinde görev yaptıkları Başbakanları ya da Cumhurbaşkanlarının, neyin siyasi ayağı olduğunu ancak şimdi mi farketmişler? Sayın Kılıçdaroğlu FETÖ’nun siyasi ayağı konusunda 17 sene susupta, birden istihareye mi yatmaya karar vermiş. 
İyide, amacınız ne? 
Evet, üç etkili kişinin de akıllarının aynı anda başlarına gelmesinin ötesinde tesadüften azade, niyetin altını çiziyorum, bir niyet olmalı.


Peşinen söyleyeyim, bu halk niyetinizin aklınıza düştüğü ana pişman eder. 
Bu halk 60’ta olduğu gibi size başbakanlarını, bakanlarını astırtmaz. 70’te 80'de olduğu gibi size gençlerini darağaçlarına çıkartmaz. 
Bu halk, 15 Temmuz darbe girişiminin bir numaralı hedefinin, FETÖ’nun siyasi ayağıdır demenize itibar edip, darbe düşüncenize kurban etmez.


15 Temmuz’da bütün aile sokakdaydık. Hem gözlerim görmediğinden, hem de ailenin basın ayağı düşünülerek, medyayı takip edip kendilerini bilgilendirmem gerekçesiyle evde kalmam istemmişti. Lafım darbe sevdalılarına... 
Hadi şansınızı deneyin bakalım. 
Size şeref sözü, bu ülkenin her bir metre karesini işgal etmiş olsanız dahi, doğru dürüst kullanmasını bilmediğim beyaz bastonumu alıp,  halkla birlikte demokrasi mücadelesi için sokağa çıkacağım.  
Şunu daha da netleştireyim... 
Size şeref sözü, dedelerinden miras kalan başbakanlarının, gençlerinin asıldığı Türkiyeyi, verecek bir nefesim kaldığı sürece torunlarıma miras bırakmayacağım. 
Tekrar olsun,hadi bakalım, darbe oradaysa arşın burada.

Yorumlar 1 Yorum